Mehmet Ali Çayıroğlu Kimdir?

• Mehmet Ali Çayıroğlu, Ordu’nun Akkuş ilçesinde yaşıyor. Geçmişte bir şarküteri dükkanı işletmiş olduğu bilinmektedir.
• 2018 yılında, iki ayrı gasp olayının ardından ilk kez güvenlik güçlerinin dikkatine takılmış ve gözaltına alınmıştı.
• Hakkında geçmişte birden fazla suç ve sabıka kaydı olduğu, cezaevinde kalıp çıktıktan sonra yeniden suça karıştığı iddia ediliyor.
• Basında, 2018 – 2019 yıllarında, Ordu ve Samsun illerinde işlenmiş bir dizi cinayet nedeniyle adından söz edilmiş adı “seri katil/seri cinayet sanığı” olarak anılmıştır.

Kısacası, Çayıroğlu medyada “yaşlı, yalnız yaşayan, kırsal alanda yaşayan kişiler” ile bağlantılı birçok şüpheli ölümle anılan bir şahıs savcılık ve polis soruşturmaları da bu iddialar üzerine yoğunlaşmış durumda.

Suçlamalar ve İddialar

• Savcılığın iddianamesinde, Çayıroğlu için “yangın çıkarmak suretiyle eziyet çektirerek, tasarlayarak öldürmek”, “gasp” ve “yağma” suçlarından -çok sayıda-yargılanması isteniyordu.
• Toplamda 12 kişinin öldürüldüğü iddiası gündeme geldi.
• Kurbanların çoğu yalnız veya yaşlı çiftlerdi. Soruşturma dosyalarında, kurbanlara yaklaşma yöntemi olarak “hayvan satışı/ alımı” gibi bir ön bahaneyle güven inşa etmek, ardından yangın, gazla zehirleme ya da bazen silahla öldürme yöntemleri iddia edildi.
• Cinayetlerden sonra, kurbanların hayvanlarının ve kişisel eşyalarının zanlının evinde, tespiti yapılmış gasp edilen mal varlığı olarak bulunduğu, hatta evde çok sayıda hayvan, av tüfeği, çalıntı eşyalar ve plastik kelepçeler ele geçirildiği bildirildi.
• Polis ve savcılık kaynakları, soruşturma sırasında zanlının yalnız çalışmadığı yardım almış olabileceği ya da onunla birlikte hareket edenlerin olabileceği şüphesini de gündeme getirdi.

Cinayet Olayları ve Mahkeme Süreçleri

Aşağıda, medyada sıkça yer alan ve dava dosyalarına geçmiş bazı cinayet olayları; kimin kurban olduğu, iddia edilen yöntem, mahkeme kararları ve belirsizlikler yer alıyor. Ancak not: Her bir olay için resmî mahkeme karar metnine erişim yok — bu tablo, yalnızca kamu kaynaklarına dayalıdır.

Mahkumiyet Kararları

• 25 Şubat 2021 tarihinde, mahkeme “kasten öldürme” suçundan beş kez ağırlaştırılmış müebbet; “nitelikli yağma” suçundan 24 yıl hapis cezası verdi.
• Başka bir duruşmada, iki ayrı cinayet dosyası için sanığa “2 kez ağırlaştırılmış müebbet daha” verildiği bildirildi.
• Ancak tüm 12 iddia edilen cinayetten dolayı mahkûmiyet değil, bazı davalarda delil yetersizliği nedeniyle beraat veya davalar devam ediyordu.

Zanlının Savunması ve Ailesinin İtirazları

• Çayıroğlu, mahkemedeki savunmasında tüm suçlamaları reddetti; “Ben bu suçları işlemedim, suçsuzum” dedi. SEGBİS ile verdiği ifadede, iddiaları kabul etmeyip, suçlamaları kendisine atanların cezalandırılmasını istedi.
• Öte yandan, onun abisi Halil İbrahim Çayıroğlu basına yaptığı açıklamada, kardeşinin bu kadar çok sayıda cinayeti “tek başına” işlemiş olabileceğine inanmadığını, birilerinin yardım etmiş olması gerektiğini söyledi. Abisi, onlarla yıllardır görüşmediklerini, kardeşinin köyü terk ettiğini ve arazilerini sattığını belirtmiş.
• Bu açıklama, kamuoyunda “yardımcı ya da suça karışan başka kişiler olabilir mi?” sorusunu gündeme getirdi.

Yakalanma ve Soruşturma Süreci — Nasıl Tespit Edildi?

• 2018 yılında, Çayıroğlu iki ayrı gasp olayı nedeniyle yakalandı ve gözaltına alındı. Bu gasp soruşturmaları, çok sayıda kayıp kişiye ve eski faili meçhul ölümlere ışık tutabilecek nitelikteydi.
• Evinde yapılan aramalarda — polis raporlarına göre — silahlar, gasp edilen hayvanlar, mağdur kişilere ait eşyalar, hatta plastik kelepçeler bulundu. Bu durum, soruşturmayı genişletmeye yöneltti.
• Soruşturma derinleştikçe, sadece Ordu değil, aynı zamanda yakın iller — özellikle Samsun — de soruşturmaya dahil edildi. Çayıroğlu’nun, oradaki ev yangınları ve diğer şüpheli ölümlerle bağlantısı olabileceği düşünüldü.
• Savcılık hazırladığı iddianamede, 8 cinayet dosyasıyla ilgili yeterli delil bulunduğunu belirtti ve zanlıyı ağırlaştırılmış müebbet + yıllarca hapis cezası istemiyle mahkemeye sevk etti.
• Ardından birkaç dava dosyasında mahkûmiyet kararları çıktı; bazılarında ise delil yetersizliği nedeniyle beraat ya da soruşturmaların sürdüğü bildirildi.

Bu süreç, soruşturmanın bir gasp dosyası ile başlayıp — faili meçhul ölümler ve kayıplarla bağlantı kurulması neticesinde — “seri cinayet soruşturması”na dönüşmesiyle dikkat çekiyor.

Modus Operandi (İzlediği Yöntemler)

Soruşturma ve iddianameye yansıyan bilgilere göre Çayıroğlu’nun izlediği yöntemler şöyle:

• Kurbanların genellikle yalnız, yaşlı, köyde yaşayan, hayvanı olan kişilere odaklandığı, bu kişilere yaklaşmak için “hayvan satışı / alım pazarlığı” bahanesi kullandığı iddia ediliyor.
• Kurbanları öldürmek için çeşitli yöntemler kullanıldığı — yangın çıkarmak, tüp gazı sızdırarak zehirleme, bazen silahla öldürme. Bu, suçu “kaza ya da doğal ölüm” gibi göstermek amacı taşıyordu deniyor.
• Cinayet sonrası gasp edilen mallar: büyükbaş/küçükbaş hayvanlar, ev eşyaları, av tüfekleri, kişisel eşyalar — bunların zanlının evinde veya depolarında bulunduğu, bu şekilde bir “plundering / yağma” düzeni oluşturulduğu belirtiliyor.
• Bazı vakalarda, yangın ya da zehirlenme nedeniyle cesetlerin tanınmaz durumda olması, kimlik tespiti sürecini zorlaştırdı; bu da soruşturmayı uzun ve karmaşık kıldı.
• Soruşturmada — polis / jandarma kaynaklarına göre — zanlının tek başına çalışmadığı; yardım almış olabileceği, suçtan nemalanan başkalarının ya da suçun örtülmesine yardım eden kişilerin olabileceği şüphesi var.

Bu metodoloji yaşlı, savunmasız, yalnız kişilere yaklaşma, güven kazanma, ardından öldürme ve gasp hem planlı, hem de uzun süre “faile ulaşılamayan” bir dizi faili meçhul vakaya sebebiyet vermiş gibi görünüyor.

Nihai Hükümler ve Mevcut Durum

• 25 Şubat 2021’de görülen davada, beş cinayetten dolayı mahkumiyet: 5 kez ağırlaştırılmış müebbet + 24 yıl hapis cezası.
• Daha sonra, bazı diğer cinayet dosyalarında ek mahkûmiyetler: 2 kez ağırlaştırılmış müebbet daha verildiği bildirildi.
• Ancak iddia edilen toplam 12 cinayetten hepsi için kesin hüküm verilmiş değil: Bazı dosyalarda delil yetersizliği ya da kanıt eksikliği nedeniyle beraat ya da soruşturmanın sürdüğü vakalar bulunuyor.
• Halihazırda Çayıroğlu, hükmü kesinleşmiş olan hapis cezalarını çekiyor; diğer dosyalar için soruşturmalar/mahkûmiyet süreçleri devam ediyor.

Tartışmalı Noktalar, Çelişkiler ve Belirsizlikler

Bu olaylar ve yargı süreciyle ilgili olarak — kamuoyuna yansıyan bazı ciddi soru işaretleri var:

• Bazı mağdurlar ve ölümler — özellikle yangın veya zehirlenme ile ölen kişiler — hakkında kesin mahkûmiyet kararları yok; delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı ya da dava süreci devam ediyor. Bu da, iddia edilen “12 cinayet” sayısının her biri için “kesin suikast” demeyi zorlaştırıyor.
• Zanlının abisi başta olmak üzere bazı aile üyeleri ve yakın çevresi, “Kardeşim bu kadar cinayeti tek başına işlemiş olamaz” iddiasında. Bu, vakalarda — suça yardım eden ya da suçu örtmeye çalışan üçüncü kişiler olabileceği şüphesini gündeme getiriyor.
• Medyada ve sosyal medyada vakalarla ilgili yorumlarda — örneğin konuşulan toplam kurban sayısı, yöntemlerin doğruluğu, kimlerin yardım ettiği gibi — büyük farklılıklar ve çelişkiler var. Bu da, iddia edilen her vakayı “kesinleşmiş” kabul etmeyi güçleştiriyor.
• Zanlının ruhsal durumu, motivasyonu veya psikolojik profiline dair medyada yayımlanmış — adli psikiyatri raporu gibi — güvenilir bir çalışma göze çarpmıyor; bu da “neden yaptı?” sorusunu cevapsız bırakıyor.
• Bazı ölümler için — özellikle ev yangınları ya da doğal olmayan ölümler — soruşturma süreci karmaşık; bilirkişi raporları, adli tıp net açıklamaları kamuoyuna yansımamış görünüyor. Dolayısıyla, “gerçek suç”, “cinayet”, “kaza/ihmal” arasında kesin ayrım yapmak mümkün değil.

Değerlendirme: Ne Kesinleşmiş, Ne Şüpheli, Ne Belirsiz

✅ Kesin / Mahkumiyetle Sonuçlanmış / Resmi Olanlar

• Çayıroğlu’nun, bazı cinayetlerle ilgili mahkumiyetine karar verilmiş — en az beş cinayet için ağırlaştırılmış müebbet + 24 yıl hapis cezası.
• Bazı ek davalarda da ağırlaştırılmış müebbet cezaları verildiği basına yansıdı.
• Zanlının evinde gasp edilen hayvanlar, eşya ve silah vb. materyallerin bulunduğu bu materyallerin bazı mağdurlara ait olduğunun tespit edildiği soruşturmanın bu deliller üzerine yapılandırıldığı.

⚠️ İddia / Şüpheli / Kesinleşmemiş / Çelişkili Olanlar

• 12 kişi öldürdüğü iddiası; ancak tüm cinayetler için mahkûmiyet yok. Bazı dosyalarda delil yetersizliği nedeniyle beraat ya da dava hala sürüyor.
• Kurban sayısı, kimlikleri, yöntemleri konusunda medya kaynaklarında büyük farklar var. Bazı vakalar yangın, bazıları zehirlenme, bazıları gasp + cinayet; bu kadar farklı yöntem olması, her bir olayı aynı “seri katil eylemi” olarak sınıflandırmayı zorlaştırıyor.
• Zanlının tek başına mı yoksa bir veya birkaç yardımcı ile birlikte mi hareket ettiği konusunda belirsizlik sürüyor. Ailesi, bu kadar suçu tek kişiye yüklemenin adaletsizlik olduğunu savunuyor.
• Ruhsal değerlendirme, motivasyon, psikolojik profil gibi konular şüpheli; güvenilir bir adli psikiyatri raporu kamuoyuna yansımış değil. Bu da “neden yaptı?” sorusunu yanıtsız bırakıyor.
• Bazı ölümler — özellikle yaşlı, yalnız yaşayan, kırsal kesimde yaşayanlar — doğal ölüm, kaza, ihmal gibi ihtimallerle de açıklanabiliyor; soruşturmaların tamamı “cinayet” kabul edilmiş değil.

Neden Bu Dosya Bu Denli Karmaşık? Olası Faktörler

• Kurbanların büyük kısmının yalnız, yaşlı, kırsal kesimden olması bu kişilerin yakın çevresi az, belgeleri/kimlikleri ya da kayıtları zayıf. Bu da soruşturmayı zorlaştırıyor.
• Cinayet yöntemlerinde yangın, zehirleme, “kaza süsü” verme gibi karma yöntemlerin kullanılması; bu da hem adli tıp incelemesini hem de delil toplanmasını zorlaştırıyor.
• Zanlının gasp/yağma motivasyonu — yani kurbanların mal varlığına el koyma — işin arkasında maddi çıkar olduğunu gösteriyor. Bu da “genel suç/çalma” ile “cinayet” karışımını yaratıyor; net bir “seri katil psikopat” profili oluşturmayı güçleştiriyor.
• Toplumsal/popüler medya (haber siteleri, televizyon programları, sosyal medya) kaynağında yansıyan bilgiler; dedikodu, abartı, öne sürülmüş ama mahkûmiyete dönüşmemiş iddialar ile resmi bilgi karışıyor. Bu da nesnel analiz yapmayı zorlaştırıyor.
• Suç örgütü, yardım eden kişiler, bölgedeki toplum yapısı, mahremiyet, delil eksikliği gibi etkenler — bazı vakaların failini, koşullarını belirsiz bırakıyor.

Ne Biliyoruz? Ne Bilmiyoruz?

Mehmet Ali Çayıroğlu dosyası; Türkiye’de medyayı, kamuoyunu, hukuk sistemini ve kriminal soruşturma yöntemlerini derinden etkileyen, birçok yönüyle karmaşık ve tartışmalı bir vaka. Bu derlemede net olanlar: bazı cinayetler için mahkûmiyet kararları var; zanlının evinden gasp edilen mal ve hayvanlar çıktı; soruşturma süreci geniş ve çok sayıda faili meçhul vakayı kapsıyor.

Ancak — özellikle iddia edilen tüm cinayetler, tüm şüpheliler, suç yöntemleri, yardım eden olası üçüncü kişiler ve motivasyon gibi kritik konularda belirsizlik sürüyor. Basında çok sayıda haber olsa da, resmi mahkeme belgeleri, adli tıp raporları vb. bir kısmı ya kamuoyuna yansımamış ya da erişilebilir değil.

Zaman Çizgisi: Olaylar, Soruşturmalar ve Yargı Süreci

Açıklamalar & Önemli Notlar

• İlk iddia edilen cinayet 10 Şubat 2018; bu tarih, soruşturmanın “faili meçhul ölümler”den “seri katil soruşturması”na dönüştüğü dönüm noktası olarak geçiyor.
• 2018’in yaz–sonbahar döneminde gözaltı ve tutuklama; ev aramaları sonucunda silah, çalıntı hayvan ve eşya bulguları; bu bulgular soruşturmanın yönünü belirleyen ana deliller arasında.
• 2020’de savcılık, 8 cinayete dair iddianameyi tamamladı — fakat kamuoyuna düşen haberlerde “12 kişiyi öldürdüğü iddia ediliyor” deniyor. Bu, soruşturmanın ardından yeni dosyaların açıldığını ya da ek bağlantıların araştırıldığını gösteriyor.
• 25 Şubat 2021’de ilk ağır ceza kararı çıktı: 5 ayrı cinayet → 5 ağırlaştırılmış müebbet + 24 yıl hapis. Bu, mahkeme sürecinin iddia aşamasından mahkûmiyet aşamasına geçtiğini gösteriyor.
• 6 Temmuz 2021’de çıkan karar ile zanlıya 2 ek müebbet + 25 yıl hapis cezası verildi. Bu da, mahkemelerin bazı davalarda delillerin yeterli olduğuna hükmettiğini gösteriyor.
• Ancak hala bazı olaylarda soruşturma ya sürüyor ya da delil yetersizliği/dava süreci nedeniyle kesin hüküm yok — yani “12 kurban” iddiası, tüm kurbanlar için hala hukuken net değil.

Değerlendirme: Yıllar İçinde Nasıl Gelişti?

• 2018: Faili meçhul ölümler, yangınlar ve zehirlenmeler — soruşturmanın başlangıcı.
• Eylül 2018: Gözaltı ve tutuklama; evde bulunan deliller — soruşturma yönünün keskinleşmesi.
• 2020: İddianamenin tamamlanması — 8 cinayet dosyası üzerinden dava süreci resmîleşti.
• 2021: İlk mahkûmiyet kararları (5 cinayet), ardından başka mahkûmiyetler (2 cinayet) — ağır cezalar verildi.
• 2021 sonrası: Bazı davalar sonuçlanmış; diğerleri hala soruşturma ya da dava aşamasında; “12 kurban” iddiası hala tam olarak hukuken doğrulanmış değil.

Neden Bazı Davalar Hala Açık / Sonuçlanmamış?

• Bazı ölümlerin — özellikle yangın veya gaz zehirlenmesi sonucu olduğu iddia edilen vakaların — adli tıp/bilirkişi raporları, kamuoyuna yansımadı ya da yetersiz olabilir. Bu da mahkemelerde "delil yetersizliği" ya da "şüphe" ile sonuçlanmasına neden olabilir.
• Zanlının bazı davalarda suçlamaları reddemesi, şahitlerin ifadesi, HTS kayıtlarının incelenmesi, olay yerindeki delillerin yetersizliği gibi faktörler — hukuki süreçleri karmaşıklaştırıyor.
• Sosyal çevre, mağdurların aileleri, tanık beyanları, medyada çıkan haberler ile resmi deliller (silah, hayvan, hırsızlık eşyası, güvenlik kamerası vb.) arasında farklar olabiliyor. Bu da her dosyanın eşit derecede güçlü delile dayanmamasına yol açıyor.
• Ayrıca, bazı iddialarda — özellikle Samsun’da olduğu öne sürülenler — soruşturma devam ediyor; bu bölgelerde adli süreç veya iddianame eksik ya da tamamlanmamış olabilir.

Ne Anlıyoruz?

Bu zaman çizgisi gösteriyor ki, Mehmet Ali Çayıroğlu dosyasında;

• 2018’den itibaren başlayan bir dizi şüpheli ölüm, yangın ve zehirlenme vakası;
• 2018 sonunda tutuklama ve delil ele geçirme;
• 2020’de iddianame, 2021’de ilk mahkûmiyet kararları;
• Halen soruşturması süren ya da hukuki sonucu belirsiz bazı davaların bulunduğu;

gibi evreler yaşanmıştır. Bununla birlikte — hala “12 cinayet” iddiası üzerinden konuşulurken — hukuken doğrulanan cinayet sayısı, mahkûmiyet kararı verilenlerle sınırlı.

Yani: Bu dosya hem cezai boyutuyla belli ölçüde “çözümlenmiş” hem de bir kısmı hala “şüpheli / soruşturmada” — dolayısıyla “tamamlanmış seri katil dosyası” demek hala doğru değil.