Arama

Ted Bundy Kimdir?

Ted Bundy, ABD'de 1970'lerde etkin olan ve en az 30 kadının cinayetinden sorumlu tutulan ünlü bir seri katildir. Bundy, hukuk eğitimi almış, iyi görünümlü, kibar ve akıllı bir adam olarak tanımlanmıştır. Kurbanları genellikle genç kadınlar olmak üzere, farklı yaş, sosyal statü ve meslek gruplarından insanları hedef almıştır. Yakalanmadan önce birkaç kez tutuklanmasına ve davaların düşmesine rağmen sonunda yakalandı ve 1989 yılında idam edildi. Olayları, cinayetlerin işlenmesiyle ilgili metodolojisindeki benzersizliği ve medyadaki geniş yankısı nedeniyle, tarihin en ünlü seri katillerinden biri olarak kabul edilir.

19/11/2019 17:02 | Son Güncelleme : 26/04/2024 15:33 | Super Admin


Ted Bundy Kimdir?
ad image
ad image

Theodore Robert Bundy, 1970’lerde ve muhtemelen daha önce çok sayıda genç kadını ve kızı kaçırıp, tecavüz eden ve öldüren bir Amerikan seri katilidir. 10 yıldan fazla bir süre inkardan sonra, 1989’da idam edilmeden önce, 1974-1978 arasında yedi eyalette yaptığı 30 cinayeti itiraf etti. Gerçek mağdurların sayısı bilinmemektedir ve muhtemelen daha yüksektir.

Bundy, yakışıklı ve karizmatik, mağdurların ve toplumun güvenini kazanmak için sömürebilecek karaktere sahip olan birisiydi. Genel olarak, mağdurlarına halka açık yerlerde yaklaşır, yaralı veya sakat numarası yapar ya da tenha bir yerde onları zorlamadan, tecavüz etmeden ve öldürmeden önce bir otorite figürünü taklit ederdi.

Çoğu zaman suç mahalline tekrar dönerdi. Burada öldürdüğü kurbanlarının cesetlerini hayvanlar parçalayana ya da tamamen çürüyene kadar defalarca tecavüz ederdi. Kurbanlarının en az 12’sinin kafasını kesmişti ve bunları evinde hatıra olarak tutuyordu. Birkaç kez geceleri evlere girerek uyuyan kurbanlarına saldırdı.

1975 yılında Bundy, ağır yaralama ve saldırı suçlamasından dolayı Utah’ta ilk defa hapse girdi. Bununla birlikte birkaç farklı eyalette bazı cinayetlerden şüpheli olarak görüldü. Colorado’daki iki cinayet suçlaması sırasında iki defa hapisten kaçmayı başardı. 1978’de son defa yakalanana kadar Florida’da 3 kişiyi daha öldürdü. En sonunda Florida’da iki ayrı davada 3 kez ölüm cezası aldı.

Bundy, 24 Ocak 1989’da Florida’nın Raiford kentindeki Florida Eyalet Hapishanesi’ndeki elektrikli sandalyede idam edildi.

Daha önce Bundy ile çalışmış olan biyografi yazarı Ann Rule, Bundy’i “başka bir insanın acısından ve kurbanları üzerindeki kontrolünden, ölüm noktasına ve hatta kontrolünden zevk alan sadist bir sosyopat” olarak nitelendirdi. Aynı zamanda Bundy kendisini “Hiç tanıyamayacağın en soğuk kalpli orospu çocuğu” olarak nitelendirdi.

KÜNYE

Doğum adı: Theodore Robert Bundy
Diğer İsimler: Chris Hagen, Kenneth Misner, Memur Roseland, Richard Burton, Rolf Miller
Sınıflandırma: Seri katil
Karakteristiği: Tecavüz, İşkence, Boğarak öldürme
Kurbanların Sayısı: 36+ (İlk başta sadece 36 cinayeti kabul eden Ted, daha sonra polislere şöyle dedi “O rakama bir basamak daha ekleyin, işte o zaman gerçek sayıyı bulursunuz.”
Doğum Tarihi: 24 Kasım 1946
Cinayetlerin Tarihi: 1973 – 1978
Tutuklanma Tarihi: 30 Aralık 1977 kaçışından sonra 15 Şubat 1978 yeniden tutuklandı
Kurban Profili: Kadınlar
Cinayet Yöntemi: Boğma veya başa güçlü vuruş
Yer: Washington / Colorado / Utah / Oregon / Florida / Idaho / Vermont, ABD
Durum: Florida’da 24 Ocak 1989’da elektrikli sandalyede infaz edildi.
Ölüm: 24 Ocak 1989 (42 yaşında) Starke, Florida, ABD
Eş: Carole Ann Boone (1979–1986)
Ebeveynler: Jack Worthington (babası olduğu iddiası) – Eleanor Louise Cowell (anne) – Johnny Culpepper Bundy (evlat edinilmiş baba)

Çocukluk

24 Kasım 1946’da ABD’nin Vermont eyaletinde Chittenden County’nin merkezi Burlington şehrinde genç bir tezgahtar olarak çalışan Eleanor Louise Cowell‘ın çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının ise resmi olarak herhangi bir doğrulaması yapılamamaktadır. Doğum belgesinde baba kısmına “Lloyd Marshall” ismi yazmaktadır. Hava Kuvvetleri gazisi olduğu öğrenilen bu isim başka hiçbir belgede yer almamaktadır. Diğer tüm belgelerde baba kısmında “Bilinmemektedir” yazılıdır. Annesi Louise ise bir savaş gazisi olan “Jack Worthington” isimli birisinin kendisini bir gece baştan çıkardığını ve çocuğunun babasının aslında o olduğunu iddia etmiştir. Bu iddiasının ardından King County Şerif Ofisi tarafından kayıtlarda Bundy’nin babası kısmına “Jack Worthington” ismi yazılmıştır. Bundy’nin bazı aile üyeleri ise aslında Bundy’nin babasının “Samuel Cowell” isminde çevresince kötü bilinen alkolik ve küfürbaz birisinin olabileceğini iddia etmişlerdir fakat bununla ilgili herhangi bir delil bulunamamıştır.

Bundy, hayatının ilk üç yılında Philadelphia’daki anneannesi ve dedesi olan Samuel ve Eleanor Cowell çiftinin yanında geçirdi. Anneannesi ve dedesi evilik dışı olduğu için çevre baskısı görmemesi için onu oğlu olarak yetiştirdi. Bu arada büyüyen Bundy’e büyük teyzesi “Annesi” olarak tanıtıldı.

Fakat zaman geçtikçe o da gerçeği anlamaya başlamıştı. Bir kız arkadaşına, kuzeninin kendisine “piç kurusu” dedikten sonra doğum belgesinin bir kopyasını gösterdiğini söyledi. Fakat Bundy, biyografi yazarı Stephen Michaud ve Hugh Aynesworth’a bu doğum sertifikasını kendisinin bulduğunu söyledi.

Biyografi ve gerçek suç yazarı Ann Rule ise belgenin aslında 1969’a kadar Vermont’ta bulunana kadar hiç ortaya çıkmadığını düşünüyordu. Bundy, annesiyle asla gerçek babası hakkında konuşamadığını ve gerçek kimliğini bulma işini ona bıraktığı için ona ömür boyu kızgınlık duyduğunu söylemiştir. Bazı röportajlarda Bundy, büyükbabasıyla ilgili güzel bir şekilde konuştu ve Rule’ye büyükbabasına “saygı duyduğunu” söyledi.

Ancak 1987’de, diğer aile üyeleri avukatlara, büyükbabası Samuel Cowell’in zalim birisi olduğunu ve siyahlardan, İtalyanlardan, Katoliklerden ve Yahudilerden nefret eden, karısını ve ailenin köpeğini sürekli döven ve mahalledeki kedileri kuyruklarından asan bir sadist olduğunu söyledi. Bir keresinde Louise’in küçük kız kardeşi Julia‘yı uyumadığı için merdivenlerden atmıştı. Bundy büyük annesini, düzenli olarak depresyon için elektrokonvülsif tedavi gören ve evlerini ömrünün sonuna doğru terk etmekten korkan çekingen ve itaatkar bir kadın olarak nitelendirdi.

Bundy, küçük yaşlardan itibaren oldukça rahatsız tavırlar sergiliyordu. Bir defasında küçük teyzesi gün içerisinde şekerleme yapmak için yatağında uyumaya gitmişti. Uyandığında ise korkunç bir manzarayla karşılaşmıştı. Bundy, mutfakta ne kadar bıçak varsa getirmiş ve onun yatağına dizmişti ve elinde de bir bıçakla gülümseyerek ona bakıyordu.

1950’de annesi Louise “Cowell” olan soyismini “Nelson” olarak değiştirdi. Daha sonra aile bireylerinin çağrısıyla  Philadelphia’dan oğluyla birlikte ayrıldı ve ABD’nin Washington eyaletinde ki Tacoma şehrine kuzenleri Alan ve Jane Scott’la yaşamak için yerleşti. 1951’de annesi Louise, Tacoma’nın İlk Metodist Kilisesi’nde düzenlenen “Yetişkin bekarlar” gecesinde bir hastane aşçısı olarak çalışan Johnny Culpepper Bundy  ile tanıştı. İkili o sene evlendi ve baba Johnny, Theodore Robert’i evlat edinerek ona soyismini verdi. Johnny ve Louise çiftinin 4 çocukları daha oldu. Johnny evlatlık oğlunu kamp gezilerine ve diğer aile aktivitelerine dahil etmeye çalışsa da Ted her zaman onlardan uzak duruyordu.

Bundy daha sonra bir kız arkadaşına Johnny’nin gerçek babası olmadığı, çok zeki olmadığı ve fazla para kazanamadığı konusunda şikayet etmişti.

Bundy, biyografi yazarı Stephen Michaud ve Hugh Aynesworth’a mahallede nasıl dolaştığını, çıplak kadın resimlerini bulmak için çöp varillerinden nasıl geçtiğini anlattı. Polly Nelson ile konuştuğunda, dedektif dergilerini ve suç romanlarını nasıl kullandığını anlattı. Özellikle de öykülerin ölülerle veya sakat bırakılmış cesetlerle çekilmiş resimleri ile gösterildiğinde, cinsel şiddeti içeren öyküler için gerçek suç belgeselleri dikkatleri çekiyordu. Rule’e yazdığı bir mektupta, “asla, asla gerçek-dedektif dergileri okumadığını ve bu konularda hiç başarılı olmadığını” iddia etti. Michaud’la yaptığı konuşmada, kadınları soyunurken veya “başka ne görülebiliyorsa” görebileceği, bol miktarda alkolü nasıl tüketeceğini ve gece geç saatlerde “toplumu izlediğini” açıkladı.

Ayrıca Michaud ve Aynesworth’a bir ergen olarak “yalnız olmayı seçtiğini” söyledi, çünkü kişiler arası ilişkileri anlayamıyordu. Arkadaşlık geliştirmenin doğal bir anlamı olmadığını iddia etti. “İnsanların neden arkadaş olmak istediklerine bir anlam veremiyorum” dedi. “Neyin sosyal etkileşimde olduğunu bilmiyordum.”

Liseye gittiği sırada hırsızlık ve araba hırsızlığı şüphesiyle en az iki kez tutuklandı. 18 yaşına geldiğinde, olayların detayları Washington’da kanun gereği sicilinden çıkarıldı.

Üniversite Yılları

1965 yılında liseden mezun olduktan sonra Bundy, 1966’da Çince okumak için Washington Üniversitesi’ne transfer edilmeden önce bir yılını Puget Sound Üniversitesi’nde geçirdi. 1967’de Bundy, “Stephanie Brooks” adlı takma isimle tanımlanmış Washington Üniversitesi’nde ki sınıf arkadaşıyla romantik bir ilişki kurdu. 1968’in başlarında üniversiteden ayrıldı ve bir süre asgari ücretle bazı işlerde çalıştı.

1968 yılının Ağustos ayında Bundy, Miami’deki Cumhuriyetçi Ulusal Konvansiyon’una Rockefeller temsilcisi olarak katıldı. Bundan kısa bir süre sonra Brooks ile ilişkileri sona erdi ve Brooks, Bundy’i terk ederek California’daki aile evine döndü. Psikiyatrist Dorothy Lewis daha sonra bu krizi “muhtemelen gelişimindeki (Seri katil olması) en önemli zaman dilimi” olarak değerlendirecekti. Brooks’un onu terk etmesiyle yıkılan Bundy ise Colorado’ya ve daha sonra doğuya doğru gitti, Arkansas ve Philadelphia’daki akrabaları ziyaret etti ve Temple Üniversitesi’nde bir dönem kayıt yaptı.

Rule, 1969 yılının başlarında Bundy’nin Burlington’daki doğum kayıtları ofisini ziyaret ettiğine ve burada gerçekleri öğrendiğine inandığını ifade etmektedir. 1969 sonbaharında Bundy, Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinde sekreter olarak çalışan Uden Ogden’dan boşanmış olan Elizabeth Kloepfer‘le tanıştığında Washington’a geri döndü. Fırtınalı ilişkileri, 1976’da Bundy’nin Utah’taki ilk tutuklanmasına kadar iyi devam edecekti.

Bundy, Siyaset Sahnesinde

1970’lerin ortasında Bundy, bu kez bir psikoloji okumak için Washington Üniversitesi’ne yeniden kaydoldu. Oldukça başarılı bir öğrenci olarak dikkatleri çekiyordu. 1972’de Washington Üniversitesi’den mezun olduktan sonra Bundy, Vali Daniel J. Evans’ın yeniden seçim kampanyasına katıldı. Evans’ın ekibi tarafından yapılan analiz için küçük konuşmalar yapmıştı. Evans, ironik bir şekilde Bundy’yi “Seattle Suç Önleme Danışma Komitesi’ne” atadı.

Evans yeniden seçildikten sonra Bundy, Washington Eyalet Cumhuriyetçi Partisi Başkanı Ross Davis’in asistanı olarak işe alındı. Ross Davis, Bundy’yi “Zeki, girişken ve sisteme inanan” birisi olarak nitelendiriyordu.

1973 yılının başlarında, Hukuk Fakültesine Kabul Sınavında aldığı vasat puana rağmen Bundy, Evans, Davis ve birkaç Washington Üniversitesi psikoloji profesörü tarafından gönderilen tavsiye mektupları sayesinde Utah Üniversitesi Hukuk Fakültesine kabul edildi.

1973 yazında Cumhuriyetçi Partinin bazı işleri için Kaliforniya’ya yaptığı bir gezi sırasında Bundy, görünüşte yasal ve politik bir kariyerin zirvesinde olan ciddi, adanmış bir profesyonel halinde görülüyordu. Bu duruma hayret eden ve yeniden kendisine hayran olan Stephanie Brooks’la olan ilişkisini yeniden canlandırdı. Bundy aynı zamanda Elizabeth Kloepfer ile de çıkmaya devam ediyordu. Bu arada her iki kadının da bir birinden haberi yoktu.

1973 sonbaharında Bundy, Hukuk Fakültesinde okumaya devam ederken Brooks zaman zaman onunla birlikte kalmak için Seattle’a geliyordu. Bu arada ilişkileri de iyi bir şekilde devam ediyordu hatta bir ara evliliği bile konuşmuşlardı. Bununla birlikte Brooks’u Washington Eyalet Cumhuriyetçi Partisi Başkanı Ross Davis’e nişanlısı olarak tanıtmıştı.

Ancak, Ocak 1974’te aniden, bütün temaslarını kopardı. Telefonlarına bakmıyor, mektuplarını cevapsız bırakıyordu.  Nihayet bir ay sonra ona telefonla ulaşan Brooks, Bundy’nin neden tek taraflı olarak ilişkilerini açıklamadan sona erdirdiğini bilmek istedi. Düz, sakin bir sesle, “Stephanie, ne demek istediğini anlamıyorum” diye cevapladı ve telefonu kapattı. Ondan bir daha hiç haber alamadı. Daha sonra kendisi “Sadece kendime onu yeniden elde edebileceğimi ve onu benimle evlenmeye ikna edebileceğimi kanıtlamak istemiştim” demiştir. Bu şekilde 1968 yılında Brooks’un kendisini terk etmesinin de intikamını almış olacaktı.

O zamana kadar Bundy hukuk okulunda derslerin bazılarına girmemeye başlamıştı; Nisan ayına kadar aynı zamanda genç kadınların Kuzeybatı Pasifik’te kaybolmaya başlamalarıyla birlikte de derslere girmeyi tamamen kesmişti.

İlk iki seri cinayet

Washington, Oregon

Bundy’nin kadınları ne zaman ve nerede öldürmeye başladığı konusunda fikir birliği yoktur. Farklı insanlara farklı hikayeler anlattı ve infazından önceki günlerde düzinelerce cinayeti grafiksel olarak itiraf etmesine rağmen, en eski suçlarının özelliklerini ifşa etmeyi reddetti.

Nelson’a ilk kaçırma olayını 1969’da New Jersey’de denediğini, ancak 1971’de Seattle’da bir zamana kadar kimseyi öldürmediğini söyledi.

Psikolog Art Norman’a 1969’da Philadelphia’da bir aileyi ziyaret etmeye gittiği sırada Atlantic City’de iki kadını öldürdüğünü söyledi.

1972’de Seattle’da bir cinayet işlediğini ve 1973’de Tumwater’ın yakınında bir otostopçuyu öldürdüğünü cinayet dedektifi Robert D. Keppel’a itiraf etti fakat bu cinayetlerler ilgili herhangi bir ayrıntı vermedi.

Biyografi ve gerçek suç yazarı Rule ve Keppel, oldukça genç yaşta cinayet işlemeye başladığını düşündüklerini ifade etmişlerdir. Bazı kanıtlar, 1961’de öldürülen Ann Marie Burr Tacoma isimli 9 yaşında ki bir kızı kaçırıp öldürdüğünü göstermektedir. Bu cinayet işlendiğinde Bundy ise henüz 14 yaşındaydı.

İlk belgelenmiş cinayetini, 1974 yılında 27 yaşındayken işledi. O zamana kadar kendi görüşüne göre, suç mahallerinde deliller bırakmamak için gerekli becerilerde ustalaşmıştı.

4 Ocak 1974’te gece yarısından kısa bir süre sonra Bundy, Washington Üniversitesinde öğrenci ve aynı zamanda dansçı olan 18 yaşındaki Karen Sparks‘ın bodrum katından evine girdi. Genç kızın odasına girerek uyuyan genç kızın yatağına yaklaştı ve metal bir çubukla onu dövmeye başladı. Ağır şekilde yaralanan genç kıza da sonra bu demir çubukla tecavüz etti ve bunun sonucunda oldukça büyük iç yaralanmalara neden oldu. Olayın ardından 10 gün yoğun bakımda bilinçsiz bir şekilde yattıktan sonra hem fiziksel hem de zihinsel olarak engellerle hayata tutunmayı başardı

Bundy, 1 Şubat 1974 sabahının erken saatlerinde, kayakçılara yönelik sabah hava durumu raporlarını yayınlayan, Washington Üniversitesinde lisans öğrencisi Lynda Ann Healy‘nin evine bodrum katından girdi. Genç kızı feci şekilde dövdü sonra oradan kaçırarak Taylor dağına götürdü. Daha sonra sadece kafatası ve çene kemiği bulundu.

1974 yılının ilk yarısında, ayda en az bir tane üniversite okuyan bayan ortadan kayboluyordu. 12 Mart 1974’de, Seattle’ın 95 km güneybatısındaki Evergreen State College’da, 19 yaşındaki bir öğrenci olan Donna Gail Manson, kampüsünden bir caz konserine katılmak için yurttan ayrıldı, ancak oraya hiç gidemedi.

17 Nisan 1974’de Susan Elaine Rancourt, Seattle’a 175 km uzaklıkta Ellensburg’da ki Central Washington Eyalet Koleji’nde düzenlenen bir akşam toplantısındaki danışmanlar toplantısı sonrasında yurt odasına giderken ortadan kayboldu. Rancourt’un ortadan kaybolduğu aynı gece iki orta okul öğrencisi, kahverengi ya da ten rengi Volkswagen Beetle model arabaya kitap taşıma konusunda yardım isteyen, kolu askılı bir adamla karşılaştıklarını bildirdi.

6 Mayıs 1974’de Roberta Kathleen Parks, Portland’ın 135 km güneyindeki Corvallis’deki Oregon Eyalet Üniversitesi öğrenci yurdunda bir arkadaşlarıyla kahve içti, ancak asla geri dönmedi.

King County ve Seattle polis departmanlarında görevli dedektifler giderek daha fazla endişe duymaya başladı. Önemli bir fiziksel kanıt yoktu ve kayıp kadınların orta boylarda, uzun saçlı, genç, çekici, beyaz ve kolej öğrencileri olmasının yanı sıra ortak noktaları çok azdı.

1 Haziran’da 22 yaşındaki Brenda Carol Ball, Seattle-Tacoma Uluslararası Havaalanı’na yakın Burien’deki Flame Tavern’den ayrıldıktan sonra ortadan kayboldu. En son kolu sargılı olan kahverengi saçlı bir adamla bir otoparkta konuşurken görülmüştü.

11 Haziran’ın erken saatlerinde, Washington Üniversitesi öğrencisi Georgann Hawkins, erkek arkadaşının yurdundan evine doğru yürürken kayboldu. Ertesi sabah, üç Seattle cinayeti dedektifi ve bir kriminalist yürüdüğü bölgeleri tamamen aradı fakat bir şey bulamadılar. Hawkins’in ortadan kaybolduğu duyurulduktan sonra, tanıkların o gece yakındaki bir yatakhanenin arkasında ara sokakta bulunan bir adamla gördüklerini bildirmek için ortaya çıktılar. Adamın bir ayağı alçıdaydı ve koltuk değnekleri kullanıyordu. Ayrıca elinde bulunan bir evrak çantasını taşımak için zorlanıyordu. Bir kadın, adamın ondan dosyaları arabasına taşımasına yardım etmesini istediğini hatırladı. Adamın aracı açık kahverengi bir Volkswagen Beetle modeldi.

Bu süre zarfında Bundy, Olympia’da Seattle Suç Önleme Danışma Komisyonu’nun (Kadına tecavüz önleme konulu broşürünü hazırlamıştır) ve ardından devlet kurumu olan Acil Servisler Dairesi’nde “Yardım” müdürü olarak çalışıyordu. Acil Servisler Dairesi’nde görev yaparken dul olan Carole Ann Boone ile tanıştı ve birlikte olmaya başladı.

Kayıp altı kadının ve saldırıda ağır yaralanan Karen Sparks’ın vahşice dövülmesinin raporları, Washington ve Oregon’daki gazetelerde ve televizyonlarda belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Halk arasında korku hızlı bir şekilde yayıldı ve genç kızların otostop yapmaları büyük oranda azalma gösterdi. Kolluk kuvvetlerine baskı uygulandı, ancak fiziksel kanıtların yetersizliği onları ciddi şekilde engelledi. Polis, gazetecilere soruşturmayı tehlikeye atma korkusuyla çok az bilgi verebildi.

Mağdurlar Arasındaki Diğer Benzerlikler

  1. Kaybolmalar, genellikle ara sınav veya final sınavları zamanında yaşanmaktaydı.
  2. Genellikle devam eden inşaatların yakınlarında yaşanıyordu.
  3. Kadınlar genellikle geceleri kayboluyordu.
  4. Kurbanların tümü bol pantolon veya kot giymişti.
  5. Kaybolan kadınlar en son, ayağı alçıda ya da kolunda askılık bulunan yani sakat bir adamla konuşurken görülüyordu.
  6. Sakat olan bu adamın ten rengi bir Volkswagen Beetle marka aracı olduğu söyleniyordu.

Kuzeybatı Pasifik cinayetleri, 14 Temmuz’da sona ermişti. Seattle’ın 20 km uzağında olan Issaquah’taki Sammamish Gölü Eyalet Parkı’ndaki kalabalık bir plajda, iki kadının gündüz saatlerinde kaçırılmasıyla bu süreç yeniden başladı.

5 kadın tanık, hafif bir aksanla İngilizce konuşan ve büyük ihtimalle Kanadalı olan, sol kolu askılı, beyaz bir tenis kıyafeti giymiş, çekici bir adamı tarif ettiler. Bu adam kendisini “Ted” olarak tanıtmıştı ve onlardan bir yelkenliyi bronz renklerde olan Volkswagen Beetle marka aracına taşımada yardım istemişti. 5 kadından 4’ü bu teklifi reddetti fakat bir tanesi ona yardımcı olmak istedi ve beraber yelkenlisinin olduğu yere doğru gitti. Arabasının yanına geldiğinde ortada bir yelkenli olmadığını ve tuhaf bir şeyler olduğunu fark etti. Bu durumun ardından hemen oradan kaçtı.

Daha sonra 3 tanık Washington eyaleti Seattle bölgesinde bulunan King ilçesinde ki bir çocuk cezaevinde (King County Juvenile Court) denetimli serbestlik görevlisi olan 23 yaşındaki Janice Anne Ott‘un kaybolmasıyla ilgili ifade verdi. 3 tanığın anlattıklarına göre genç kadın aynı yelkenli hikayesini anlatan kişinin Janice Anne Ott’dan da yardım istediğini ve onunda yardım etmek için sahilden ayrıldığına tanıklık ettikleri ortaya çıktı.

Yaklaşık dört saat sonra, bilgisayar programcısı olmak için okuyan 19 yaşındaki bir kadın olan Denise Marie Naslund, tuvalete gitmek için piknik yaptıkları alandan uzaklaştı ve bir daha geri dönmedi. Bundy, biyografi yazarı Stephen Michaud’a, Ott’ın Naslund’u kaçırarak birlikte döndüğünde hala hayatta olduğunu ve birisini diğerini öldürürken izlemeye zorladığını söyledi.

King County polisi nihayet şüpheli ve arabasıyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yaparak Seattle bölgesinde el ilanları yayınladı. Bölgesel gazetelerde ifadelerle ortaya çıkarılan bir robot resmi basıldı ve yerel televizyon kanallarında yayınlandı.

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinde sekreter olarak çalışan eski sevgilisi Elizabeth Kloepfer gazetede yayınlanan robot resim ile tarif edilen Volkswagen Beetle marka aracı tanıdı ve eski sevgilisi olan Ted Bundy’nin muhtemelen aranan kişi olabileceğini bildirdi. Fakat günde 200’den fazla ihbar alan dedektifler, yetişkin bir birey olmasına rağmen sabıka kaybı olmayan ve aynı zamanda iyi bir hukuk fakültesi öğrencisi olan birisinin bu olaylarla ilgili zanlı olma ihtimalinin düşük olduğunu düşündüler.

Cesetler Bulunuyor

6 Eylül’de, iki keklik avcısı, Sammamish Gölü Parkı’nın 3 km doğusunda, Issaquah’daki bir servis yolunun yakınında, Janice Anne Ott ve Denise Marie Naslund‘ın iskelet kalıntılarını buldu. Bölgede bulunan fazladan bir femur ve birkaç omur kemiğinin daha sonra Bundy tarafından Georgann Hawkins‘a ait olduğu açıklandı.

6 ay sonra, Green River College’dan (Washington’da bir üniversite) “Ormancılık Bölümü” öğrencileri tarafından, Issaquah ilçesinin doğusundaki dar bir bölgede birçok insan kafatası ve çene kemikleri bulundu. Daha sonra yapılan çalışmalar sonucunda bu kemiklerin Lynda Ann Healy, Susan Rancourt, Kathy Parks ve Brenda Ball‘a ait belirlendi. Donna Manson’ın kalıntıları ise asla bulunamadı.

Idaho, Utah, Colorado

1974 yılının Ağustos ayında Bundy, Utah Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ikinci bir kabul aldı ve Seattle’da Kloepfer’den ayrılarak Salt Lake City’ye taşındı. Sık sık Kloepfer’i yanına gelmesi için çağırırken, aynı zamanda bir düzineden fazla kızla çıkmıştı.

İkinci defa hukuk fakültesinde ki dersleri gördüğünden dolayı diğer öğrencileri daha düşük seviyede görüyordu ve sınıftaki diğer herkesin kendisini “Anlaşılmaz” bulduğunu söylüyordu. Bundy, idamından kısa bir süre önce dedektiflere itiraf edene kadar keşfedilemeyecek olan ikisi de dahil olmak üzere, yeni bir cinayet dizisi bir ay sonrasında başlayacaktı.

2 Ekim’de, Salt Lake City’nin bir banliyösü olan Holladay’de 16 yaşındaki Nancy Wilcox‘u kaçırdı ve onu ormanlık bir alana sürükledi. Burada patolojik dürtülerini tatmin etmek için ona tecavüz edip ardından serbest bırakmak istediğini iddia etti fakat çok fazla çığlık attığı için onu susturmaya çalışırken boğulup ölmesine neden oldu.

18 Ekim’de Midvale polis şefinin 17 yaşındaki kızı Melissa Anne Smith, bir pizza salonundan ayrıldıktan sonra ortadan kayboldu. Çıplak vücudu dokuz gün sonra yakındaki dağlık bir bölgede bulundu. Ölüm sonrası muayenede, kaybolduktan sonraki yedi gün boyunca hayatta kalmış olabileceğini göstermiştir.

31 Ekim’de, 17 yaşındaki Laura Ann Aime, gece yarısından hemen sonra bir kafede görüldükten sonra Lehi’nin 40 km güneyinde kayboldu. Çıplak vücudu, Şükran Günü’nde Amerikan Çatal Kanyonu’ndaki 14 km kuzeydoğudaki yürüyüşçüler tarafından bulundu. Her iki kadın da dövülmüş, tecavüz edilmiş, sodomize edilmiş ve naylon çorapla boğulmuş.

8 Kasım öğleden sonra Bundy, 18 yaşındaki telefon operatörü Carol DaRonch‘a Murray’deki Fashion Place Mall’da, Melissa Smith’in en son görüldüğü Midvale restoranına yaklaşıl 2 km uzaklıkta bir yerde yaklaştı. Kendisini Murray Polis Teşkilatından “Memur Roseland” olarak tanımladı ve DaRonch’a birinin arabasına girmeye çalıştığını söyledi. Ona ifadesini almak için kendisiyle karakola kadar gelmesi gerektiğini söyledi. DaRonch onunla gitmeyi kabul etti fakat yola çıktıklarında karakoldan uzaklaşan bir yola girdiklerini anladığında ona tepki göstermeye başladı. Bu arada bir arbede yaşandı ve Bundy onu kelepçelemek istedi. Bu arbedede yanlışlıkla kelepçenin iki ucunu da aynı bileğine taktı. DaRonch bundan istifade edip arabanın kapısını açıp kaçmayı başardı.

Daha sonra o akşam, Bountiful’deki Viewmont Lisesi’nde, Murray’in 17 km kuzeyinde 17 yaşındaki bir öğrenci olan Debra Jean Kent, erkek kardeşini okula bıraktıktan sonra ortadan kayboldu. Okulun tiyatro öğretmeni ve bir öğrenci, bir yabancının yanlarına geldiğini ve polisin, otoparka gelerek araçlarını kontrol etmeleri gerektiğini söylediğini ifade ettiler. Başka bir öğrenci daha sonra aynı adamı oditoryumun arkasında gördü ve tiyatro öğretmeni oyunun bitiminden kısa bir süre önce onu tekrar aynı bölgede gördü. Oditoryumun dışında aramalar yapan dedektifler yerde bir kelepçe anahtarı buldular ve yapılan çalışmalarla bunun Carol DaRonch’un bileğinden kırılarak çıkartılan kelepçelere ait olduğunu anladılar.

Kasım ayında Bundy’nin eski sevgilisi Elizabeth Kloepfer, Salt Lake City yanınında ki kasabalarda genç kadınların kaybolduğunu okuduktan sonra ikinci kez King County polisini aradı. Büyük Suçlar bölümünden Dedektif Randy Hergesheimer onunla detaylı olarak röportaj yaptı. Fakat Sammamish Gölü Eyalet Parkı’ndaki bir plajda yaşanan olaylara tanıklık edenler olay sırasında ki adamın Bundy olduğunu teşhis edemediler.

Aralık ayında, Bundy’nin eski sevgilisi Kloepfer Salt Lake County Şerif Ofisini tekrar aradı ve şüphelerini tekrarladı. Bundy’nin adı şüpheli listesine eklendi, ancak Utah’ta işlenen suçlarla ilgili güvenilir bir adli delil bulunmadı. 1975 yılının Ocak ayında, Bundy son sınavlarından sonra Seattle’a döndü ve Kloepfer’le bir hafta geçirdi. Kloepfer kendisiyle ilgili polise 3 defa ihbarda bulunduğunu söylemedi. Ağustos ayında onu Salt Lake City’de ziyaret etmeyi planlıyordu.

1975’te Bundy suç faaliyetlerinin çoğunu doğuya, Utah’taki üssünden Colorado’ya kaydırdı. 12 Ocak’ta, Caryn Eileen Campbell adında 23 yaşında bir hemşire, 640 km uzaklıktaki Snowmass Köyü’ndeki Wildwood Inn’de (şimdi Wildwood Lodge) yolda yürürken kayboldu. Çıplak vücudu bir ay sonra bölgenin hemen dışındaki toprak yolun yanında bulundu. Kafatasında belirgin doğrusal yivli darbeler bırakan künt bir aletten kafasına yapılan darbeler sonucunda öldürülmüştü. Vücudu da keskin bir silahtan oluşan derin kesikler bulunuyordu.

15 Mart’ta Snowmass’ın 160 km kuzeydoğusunda, Vail kayak hocası 26 yaşında ki Julie Cunningham, evinden bir arkadaşıyla akşam yemeği yemeğe gittiği sırada kayboldu. Bundy daha sonra Colorado’daki araştırmacılara Cunningham’a koltuk değnekleriyle yaklaştığını söyledi ve kayak botlarını arabasına götürmesine yardım etmesini istedi. Yardım isteğini yerine getirmeye çalıştığı sırada ise onu arabaya sokup kelepçeledi. Bundy, onu öldürdükten haftalar sonra, kalıntılarını tekrar ziyaret etmek için Salt Lake City’den altı saatlik bir yolculuk yaptı.

25 yaşındaki Denise Lynn Oliverson, 6 Nisan’da Grand Junction’daki Utah-Colorado sınırının yakınında bisikletiyle ebeveynlerinin evine giderken kayboldu. Bisikleti ve sandaletleri bir demiryolu köprüsünün yakınındaki bir viyadük altında bulundu.

6 Mayıs’ta Bundy, Salt Lake City’nin 255 km kuzeyindeki Idaho Pocatello’daki Alameda Ortaokulundan 12 yaşındaki Lynette Dawn Culver‘i kaçırdı. Talihsiz kızı boğarak öldürdü ve sonra bedenini Pocatello’nun kuzeyindeki bir nehre atmadan önce otel odasında tecavüz etti.

Mayıs ayının ortasında, Carole Ann Boone dahil olmak üzere Bundy’deki Washington’dan iş arkadaşlarından üçü onu Salt Lake City’de ziyaret etti ve bir hafta boyunca evinde kaldı. Bundy daha sonra Haziran ayında Seattle’da Kloepfer ile bir hafta geçirdi ve bir sonraki Noelde evlenmeyi konuştular. Yine Kloepfer, King County Polisi ve Salt Lake County Şerif Ofisi ile yaptığı 3 farklı görüşmeden bahsetmedi. Aynı zamanda Bundy’de ona ne Boone ile devam eden ilişkisini ne de Kim Andrews, Sharon Auer gibi bir düzineden fazla Utah hukuk üniversitesi öğrencilerinden bahsetti.

28 Haziran’da Susan (Sue) Curtis, Salt Lake City’nin 70 km güneyindeki Provo’daki Brigham Young Üniversitesi kampüsünden kayboldu. Curtis’in cinayeti, Bundy’nin son itirafı olarak kayıtlara geçirildi. İnfaz odasına girmeden önce yaptığı bu son itiraf kasetle kaydedildi. Bununla birlikte Nancy Wilcox, Debby Kent, Julie Cunningham, Denise Lynn Oliverson, Lynette Culver ve Susan (Sue) Curtis’in cesetleri yapılan tüm çalışmalara rağmen asla bulunamadı.

Ağustos veya Eylül 1975’te Bundy, Son Günlerde Azizler İsa Mesih Kilisesi’ne (The Church of Jesus Christ of Latter-day Saints) vaftiz edildi, ancak hizmetlerde aktif bir katılımcı olmadı ve çoğu kilise kurallarını sürekli göz ardı etti. Daha sonra, 1976’da ki mahkumiyetinin ardından LDS Kilisesi tarafından aforoz edildi. Tutuklanmasından sonra dini tercihini sorduğunda Bundy, çocukluğunun dini olan “Metodist (Protestan mezhebi üyesi)” olduğunu belirtti.

Washington eyaletinde, araştırmacılar hala başladığı gibi aniden sona eren Pasifik Kuzeybatı cinayet çılgınlığını analiz etmek için mücadele ediyorlardı. Çok büyük miktarda veri bilgisini anlamak için, o zamanlar yenilikçi veri tabanı oluşturma stratejisine başvurdular.

Bu araştırmalar için günümüz bilgisayarlarına nazaran kocaman ve oldukça ilkel olan King ilçesinin tek zimmetli bilgisayarını kullandılar. Derledikleri birçok veriyi listeledikden sonra eşleşebilecek herhangi bir tesadüfün olup olmadığını kontrol etmeye başladılar. Bu aramalarda eşleşme oluşabilmesi için tüm kurbanların sınıf arkadaşları, tanıdıkları, “Ted” ismi, “Ted” ismiyle kayıtlı olan Volkswagen marka sahipleri, bilinen seks suçluları gibi listeleme araçları kullanıldı.

Tutuklama ve İlk Duruşma

16 Ağustos 1975’te Bundy, Granger’daki (bir başka Salt Lake City banliyösü) Utah Karayolu Devriye memuru Bob Hayward tarafından tutuklandı. Hayward, Bundy’nin şafak saatlerinde bir yerleşim bölgesinde dolaştığını gözlemlemişti; Bundy, devriye arabasını gördükten sonra aracıyla bölgeden hızla kaçmaya çalışmıştı.

Polis memuru, Bundy’nin 1968 Volkswagen Beetle marka aracını durdurduğunda ön yolcu koltuğunun kaldırılmış olduğunu gördü ve aracı aramaya başladı. Bir kayak maskesi, külotlu çoraptan yapılmış ikinci bir maske, levye, kelepçeler, çöp torbaları, ip bobini, buz kıracağı ve başlangıçta hırsızlık aleti olduğu düşünülen diğer eşyaları buldu. Bundy, kayak maskesinin kayak için olduğunu, çöplükte kelepçeleri bulduğunu ve geri kalanının ortak ev eşyaları olduğunu açıkladı.

Ancak Dedektif Jerry Thompson, Kasım 1974 yılında gerçekleşen DaRonch kaçırma olayından benzer bir şüpheliyi ve araba tanımını hatırladı. Ayrıca Bundy ismini onun eski sevgilisi Kloepfer tarafından telefonla ihbar edilmişti.

Bundy’nin dairesini ararken polis, Caryn Eileen Campbell‘ın kaybolfuğu Wildwood Inn’de ki Colorado kayak merkezi ve Debra Kent’in kaybolduğu Bountiful’deki Viewmont Lisesi oyunu için tasarlanan broşürlerden bulundu.

Polisin Bundy’yi tutuklamak için yeterli kanıtı yoktu ve serbest bırakıldı. Bundy daha sonra araştırmacıların, evinde bulunan ve kurbanlarını öldürdükten sonra resimlerini çektiği Polaroid fotoğraf koleksiyonunu gözden kaçırdıklarını itiraf edecekti.

Salt Lake City polisi Bundy’yi 24 saat gözetim altında tuttu ve Dedektif Jerry Thompson, Bundy’nin eski sevgilisi Kloepfer ile konuşmak için iki dedektifle birlikte Seattle’a uçtu. Kloepfer onlara, Bundy’nin Utah’a taşınmasından bir yıl önce, evinde ve Bundy’nin dairesinde “Anlam veremediği” bazı nesneler keşfettiğini söyledi. Bu eşyalar koltuk değneği, bir tıbbi malzeme deposundan çaldığını itiraf ettiği bir alçı torbası ve hiç kullanılmamış bir et baltası gibi farklı nesnelerdi. Bununla birlikte bu nesneler arasında cerrahi eldivenler, torpido gözünde tuttuğu tahta sopa, bıçak ve kadın kıyafetleriyle dolu bir çuval bulunuyordu

Bundy sürekli borçluydu ve Kloepfer sahip olduğu değerin neredeyse her şeyini çaldığından şüpheleniyordu. Yeni bir televizyon ve müzik setiyle karşı karşıya geldiğinde, onu uyardı, “Birine söylersen, senin boynunu kıracağım.”

Bundy sürekli birilerine borçlu olarak yaşıyordu. Kloepfer, Bundy’nin sahip olduğu neredeyse her şeyin çalıntı olduğundan şüpheleniyordu. Hatta bir gün eve yeni bir televizyon ve müzik setiyle geldiğinde onu uyarmıştı. Bundy ise ona karşılık olarak “Bunu birine söylersen, senin boynunu kırarım” şeklinde cevap vermişti.

Dedektifler Bundy’nin Kuzeybatı Pasifik kurbanlarının kaybolduğu gecelerin hiçbirinde Kloepfer ile birlikte olmadığını doğruladı. Bununla birlikte Ott ve Naslund’ın kaçırıldığı günlerde Kloepfer ile birlikte olmadığı doğrulandı.

Bundan kısa bir süre sonra Kloepfer, Seattle cinayet dedektifi Kathy McChesney ile bir konuşma yaptı. Bu konuşma sırasında Stephanie Brooks’un varlığını ve 1973 Noel’inde Bundy ile olan ilişkisini öğrendi.

Eylül ayında Bundy, Volkswagen Beetle model aracını Midvale bölgesinden bir gence sattı. Bu araca Utah polisi el koydu ve FBI teknisyenleri onu söküp aradı. Caryn Campbell‘ın vücudundan elde edilen kıllarla eşleşen örnekleri buldular. Daha sonra Melissa Smith ve Carol DaRonch‘un saç tellerini “mikroskopik olarak ayırt edilemez” olarak tanımladılar. FBI laboratuvar uzmanı Robert Neill, bu otomobilde birbiriyle hiç tanışmayan üç farklı kurbanla eşleşen saç tellerinin varlığının olduğu sonucuna vardı.

2 Ekim’de dedektifler Bundy’i bir sıralamaya soktu. DaRonch onu hemen kendisini “Memur Roseland” olarak tanıtan kişi olduğunu onayladı ve Bountiful bölgesinde ki görgü tanıkları, onu lise oditoryumundaki yabancı olduğunu doğruladı. Bundy’i doğrudan Debra Kent’e bağlamak için yeterli kanıt yoktu, ama onu DaRonch davasında zorla adam kaçırma ve saldırı suçu ile suçlamaya yetecek kadar delil bulunmuştu. Bununla birlikte cesedi asla bulunamamış olmasına rağmen, okulun yanında bulunan bir iskelet parçası daha sonra DNA analizi ile Debra Kent olarak tanımlanmıştır.

DaRonch davasında 15.000 dolar kefaleti ailesi tarafından ödendi ve serbest bırakıldı. Serbest kalmasının ardından zamanını Seattle’da Kloepfer’in evinde birlikte geçirmeye başladı. Seattle polisi, Kuzeybatı Pasifik cinayetlerinde kendisini suçlayacak delillere sahip değildi, ancak Buny’i yakın gözetim altında tuttu. Kloepfer yaptığı açıklamada ” Ted ve ben bir yere gitmek için kapının önüne çıktığımız anda bile yolun başında sivil polis araçları beliriyordu” dedi.

Kasım ayında Utah’tan Jerry Thompson, Washington’dan Robert Keppel ve Colorado’dan Michael Fisher Aspen, Colorado’da bir araya geldi. Bununla birlikte farklı 5 eyaletten daha 30 dedektif ve  savcının katılımıyla birlikte bilgi alışverişinde (Daha sonra Aspen Zirvesi olarak bilinir) bulunuldu. Toplantı sırasında bulunan tüm katılımcılar Ted Bundy’nin aradıkları kişi olduğuna kesin bir şekilde inanmıştı fakat işlenen cinayetlerden herhangi birisiyle suçlamadan önce daha kesin ve doğrudan kanıtların elde edilmesi gerektiği üzerinde mutabakata vardılar.

Şubat 1976’da Bundy, DaRonch kaçırma olayından yargılandı. Avukatı John O’Connell‘in tavsiyesi üzerine Bundy, davada oluşan olumsuz tanıtımı nedeniyle “jüri hakkından” feragat etti. Dört günlük bir duruşmanın ardından jüri bir hafta sonu görüşmesinden sonra karar açıklandı. Hakim Stewart Hanson Jr. onu kaçırılma ve saldırıdan suçlu buldu.

Haziran ayında 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve Utah Eyalet Hapishanesine gönderildi. Ekim ayında hapishane bahçesindeki çalılıklarda bir “Kaçış kitini (Yol haritaları, havayolu programları ve sosyal güvenlik kartı)” çalılıklar arasında saklandığı fark edildi ve birkaç hafta hücre cezası aldı.

O ayın ilerleyen günlerinde Colorado yetkilileri, onu Caryn Campbell cinayeti ile suçladı. Bunun sonucunda ise Ocak 1977’de Aspen’e nakledildi.

Kaçışlar

1.Kaçış

7 Haziran 1977’de Bundy, Glenwood Springs’teki Garfield İlçesi hapishanesinden 64 km uzaklıkta bir ön duruşma için Aspen’deki Pitkin County Adliye Sarayı’na götürüldü. Hukuk fakültesinde de okuduğundan dolayı avukat talebinde bulunmadı ve kendi savunmasını kendisinin yapacağını söyledi. Bu aslında bir kaçışın planlamasıydı ve bu şekilde ilk adımı atmış oluyordu. Kendi savunmasını yapacağından dolayı hapishane kıyafetlerinden kurtuldu ve mahkeme sırasında ellerinde ya da ayaklarında herhangi bir kelepçenin de takılmamasını sağlamış oldu. Dava sırasında oturuma kısa bir ara verildiğinde bazı dava konularını okuyabilmek için adliyenin hukuk kütüphanesine gitmek istedi. Buraya geldiğinde gardiyanların görüş alanından bir an uzaklaştı ve dalgınlıklarından da yararlanarak 2. katta bulunan kütüphanenin penceresinden atlayarak kaçtı. Bu atlama sırasında aynı zamanda sağ ayak bileğini de yaralamıştı.

Üzerinde mahkum kıyafeti olmadığından dışarıda çok fazla dikkat çekmiyordu. Çok fazla göze çarpmadan barikatları aştı ve Aspen Dağına doğru yürümeye başladı. Bu sırada genellikle ara sokakları kullanıyor ve gözlerden uzak durmaya çalışıyordu. Aspen Dağında zirveye yakın bir av kulübesi keşfetti ve orada kaldı. Bu sırada yiyecek, giysi ve tüfek çaldı.

Ertesi gün kulübeden ayrılarak güneye, Crested Butte kasabasına doğru devam etti fakat bir süre sonra kayboldu. İki gün boyunca amaçsız bir şekilde dağa doğru yürümeye devam etti. Bu sırada asıl hedefine gidecek olan iki ara yolu kaçırmıştı. 10 Haziran’da Aspen Dağının 16 km güneyinde, Maroon Gölü’ndeki bir kampta bulunan karavana girdi ancak güneye doğru ilerlemek yerine, yol boyunca barikatları ve arama gruplarını atlatmak için kuzeye doğru yürüdü.

Üç gün sonra Aspen Golf Sahası’nın kenarında bir araba çaldı. Soğuk, uykusuz ve burkulan ayak bileğinden sürekli acı çekerek Aspen’e geri döndü. Burada iki polis memurunun arabasını durdurmasıyla birlikte yakalandı. Yakalandığında 6 gündür kaçak olarak dolaşıyordu.

Glenwood Springs’teki hapishaneye geri döndüğünde Bundy, arkadaşlarının ve avukatlarının tavsiyelerini dikkate almadı. Zaten aleyhindeki dava, ön çalışmaların sürekli olarak lehine sonuçlanması ve önemli delillerin kabul edilemez olduğuna karar verildiği için sürekli bir şekilde bozuluyordu.

Aslına bakıldığında savcıların Bundy’i DaRonch davasına mahkum edebilmesi oldukça zordu ve her delilleri bir bir çürütülüyordu. Genel olarak bakıldığında Bundy 1,5 yıl kadar daha sabretseydi ve masum olduğunda ısrar etseydi bu davadan aklanabilirdi. Bunun yerine, Bundy yeni bir kaçış planı hazırladı. Hapishanenin ayrıntılı bir kat planını ve diğer mahkumların demir testeresi bıçağını satın aldı ve altı ay boyunca hapishane içinde bazı kaçakçılıklar yaparak 500 dolar nakit biriktirdi.

2.Kaçış

Akşamları diğer mahkumlar duş alırken, hücresinin tavanındaki çelik takviye çubukları arasında bir ayakta bir delik gördü. Bu delikten kaçabilirdi fakat oraya sığmak için oldukça iriydi. Bunun için çok çalıştı ve 16 kilo vererek delikten geçebilecek hale geldi. Delikten çıkmayı başarabiliyordu artık. Takip eden haftalarda mekanı araştıran bir dizi pratik çalışması yaptı.

(Ted Bundy’nin 30 Aralık 1977’de tavandan bir delik açarak kaçtığı hücresi)

1977’nin sonlarında Bundy’nin yaklaşmakta olan davası, küçük Aspen kasabasında “Cause célèbre” ismi verilen bir duruma neden olmuştu ve Bundy, Denver’da mekan değişikliği için harekete geçti.

  • Cause célèbre (Türkçe anlamı: “Ünlü Dava”): kamuoyunda büyük tartışmalara ve kampanyalara yol açan olaylara verilen addır. Terim genelde büyük ilgi gören; ama sıradan insanların yer aldığı davalar için kullanılır. Terim 1763 yılında yayınlanan Nouvelles Causes Célèbres adlı kitapta ortaya atılmıştır.

23 Aralık’ta Aspen hakimi dava talebi kabul etti ancak jüri üyeleri genellikle cinayet zanlılarına düşmanca yaklaşmakta olan Colorado Springs bölgesinde yaşayanlar arasından seçilecekti.

30 Aralık gecesi, Noel tatili olduğundan dolayı gardiyanların büyük çoğunluğu izinliydi. Zaten hapishanede genellikle düşük şiddetli suçlular vardı ve kaçma tehlikeleri oldukça az görülüyordu. Bundy ise buradan da kaçmayı planlıyordu. Bundy, kitaplarını alarak yatağına yerleştirdi ve üzerini battaniyeyle üzerini örterek sanki yatağında uyuyormuş görüntüsü verdi. Delikten geçerek tavan arasına çıktı ve oradan gardiyanların elbise dolaplarının olduğu odaya indi. Orada ki elbise dolabında bulunan kıyafetlerden giyerek mahkum kıyafetlerinden kurtuldu ve ön kapıdan gizlice dışarıya çıkarak özgürlüğe doğru yürüdü.

Bir araba çaldıktan sonra Bundy, Glenwood Springs’ten doğuya doğru sürdü, ancak araba kısa bir süre sonra Interstate 70’deki dağlarda bozuldu. Geçen bir sürücü onu, aracının bozulduğu alanın 97 km doğusunda bulunan Vail’e bıraktı. Oradan Denver’a giden bir otobüse bindi ve burada Chicago’ya giden bir sabah uçağına bindi. Glenwood Springs’de, hapishane gardiyanları, 17 saatten fazla bir süre sonra 31 Aralık’ta öğleye kadar Bundy’nın kaçmış olduğunu anlayamamıştı. O zamana kadar Bundy zaten Şikago’daydı.

Florida

Bundy, Şikago’dan trenle 2 Ocak günü Ann Arbor, Michigan’ya gitti. Beş gün sonra bir araba çaldı ve Atlanta’ya gitti oradan 8 Ocak sabahı bir otobüse binip Florida’da Tallahassee’ye ulaştı.

Florida Eyalet Üniversitesi (FSU) kampüsü yakınındaki Holiday Inn’de “Chris Hagen” ismini kullanarak bir oda kiraladı. Bundy daha sonra, başlangıçta yasal bir iş bulmaya karar verdiğini ve polisin dikkatini çekmediği sürece Florida’da muhtemelen özgür ve tespit edilemeyeceğini bilerek yakalanmayacağını düşündüğünü söyledi; ancak bir şantiyede bile iş başvurusunda bulunduğunda kimlik bilgisi isteniyordu. Oda marketlerde dolaşarak alışveriş sepetlerinde kalan kadın cüzdanlarından kredi kartlarını çalma alışkanlıklarına geri döndü.

Cinayetlere Yeniden Başlıyor

Tallahassee’ye varışından bir hafta sonra 15 Ocak 1978’in ilk saatlerinde Bundy, Florida Eyalet Üniversitesi, Chi Omega evine kilit sistemi bozuk olan arka kapıdan içeriye girdi.

  • Chi Omega (Üniversite birliği): Bir kadın derneği  ve 26 kadın dernek şemsiye organizasyonu olan Ulusal Panhellenik Konferansı üyesidir.

Öğleden sonra saat 2: 45’te 21 yaşında ki Margaret Bowman‘i uyurken odada bulunan ve yakacak olarak kullanılan meşe odunuyla dövmeye başladı. Ardından naylon çorapla onu boğarak öldürdü.

Daha sonra 20 yaşındaki Lisa Levy‘nin yatak odasına girdi ve onu bilinçsizce dövmeye başladı. Sonrasında onu boğdu, meme uçlarından birini yırttı, sol kalçasını derin bir iz bırakacak şekilde ısırdı ve bir sprey şişesiyle ona tecavüz etti.

Daha sonra bitişik bir yatak odasında Kathy Kleiner ve Karen Chandler‘e saldırdı. Kleiner’e saldırısında genç kızın çenesi ve omuzu kırıldı. Chandler’ın ise birçok dişi ve bir parmağı kırıldı. Bu saldırıdan Kathy Kleiner ve Karen Chandler sağ olarak kurtulmayı başardı. Kleiner daha sonra hayatta kalmalarını, odalarının içini aydınlatan ve saldırganı korkutan otomobil farlarına bağladı.

Tallahassee dedektifleri daha sonra, dört saldırının sadece 15 dakikalık kısa bir sürede gerçekleştiğini ve diğer odalarda bulunan diğer 30 kişinin bu saldırılardan herhangi bir şey duymadığını tespit etti.

Chi Omega evinden kaçtıktan sonra Bundy, sekiz blok ötedeki bir bodrum katına girdi ve Florida Eyalet Üniversite öğrencisi Cheryl Thomas‘a saldırdı. Bu saldırı sırasında Thomas’ın omzunu yerinden çıkardı, çenesini ve kafatasını beş yerden kırdı. Genç kız bu saldırı sonrasında kalıcı sağırlık ve dans kariyerine son veren denge hasarı ile yaşamak zorunda kaldı.

Polis, Thomas’ın yatağında bir sperm lekesi, maske ve karakteristik olarak Bundy’ye ait olan üzerinde iki kıl bulunan bir maske buldu.

  • Aslına bakıldığında uzmanlar Bundy’nın bu bölgede yaşamına yasal olarak devam etmesi ve bu tür saldırılarda bulunmadığı taktirde asla yakalanamayacağı düşüncesi üzerinde birlik sağlamıştır. Fakat Bundy içinde ki öldürme dürtüsünün önüne geçememiş ve saldırılarına devam etmiştir. Bu durum öyle bir boyuta taşınmıştır ki sanki koyun dolu bir alana saldıran bir kurt gibi saldırılarına devam etmiştir. 15 dakika içinde 4 genç kıza saldırmış, 2’sini öldürmüştü. Aynı zamanda 8 blok ileride bir kızı daha öldürmüştü.

Bundy, 8 Şubat’ta  Florida Eyalet Üniversitene ait bir minibüsü çalarak 150 km doğuda ki Jacksonville’e gitti. Bir otoparkta Jacksonville Polis Departmanı Dedektifinin kızı olan 14 yaşındaki Leslie Parmenter‘e yaklaştı, kendisini itfaiye Dairesinden “Richard Burton” olarak tanıttı, ancak Parmenter’in ağabeyi gelip müdahale edince oradan uzaklaşmak zorunda kaldı.

O öğleden sonra, batı yönünde 97 km geri gelerek Lake City’ye geri döndü. Ertesi sabah Lake City Ortaokulunda okuyan 12 yaşındaki Kimberly Diane Leach, öğretmeni tarafından evde unuttuğu çantasını alması için evine gönderildi fakat ne eve gidebildi nede okuluna geri dönebildi. Yedi hafta sonra yoğun bir araştırmanın ardından, kısmen mumyalanmış kalıntıları Suwannee River State Park’ın yakınında, Lake City’nin 56 km kuzeybatısındaki bir domuz yetiştiriciliği kulübesinde bulundu. Genç kız tecavüz edildikten sonra öldürülmüştü. İç çamaşırı ise vücudunun yakınlarında üzerinde meniler olduğu halde bulundu.

(Bundy’nin Bilinen Kurbanları)

Yeniden Yakalanıyor

12 Şubat’ta Bundy bir çıkmazın içine girmişti. Gecikmiş kirasını ödeyecek parası yoktu ve polisin kendisine yaklaştığı korkusu yaşıyordu. Bundan dolayı bir araba çaldı ve Tallahassee’den batıya doğru kaçarak Florida Panhandle’a batıya gitti.

3 gün sonra öğlen saat 1 civarında bir Volkswagen Beetle’nin çalındığı anonsunu alan Pensacola polis memuru David Lee tarafından Alabama eyaleti sınırı yakınında durduruldu. Polis memuru Bundy’i kontrol ettikten sonra tutuklandığını söylediğinde Bundy hızla olay yerinden kaçmaya başladı. Polis memuru Lee onu takip etti ve durması için uyarı atışında bulundu. Onu kovalayan iki polis memuru yakaladıklarında onlarla mücadele eden Bundy, bu kargaşada polis memuru Lee’nin silahını almaya çalıştı fakat başaramayarak tutuklandı.

Çalıntı araçta yapılan aramalarda Florida Eyalet Üniversite öğrencilerine ait 3 kimlik, çalıntı olduğu belirlenen 21 kredi kartı ve çalıntı bir televizyon bulundu. Ayrıca iki adet koyu kenarlıklı reçetesiz gözlük ile bir çift ekose pantolon bulundu. Bu ekose pantolon aynı zamanda kendisini itfaiye dairesinden “Richard Burton” olarak tanıttığı sırada üzerinde bulunan giysilere uyuyordu.

Pensacola polis memuru David Lee, Bundy’i tutukladığında FBI’ın en çok arananlar listesinde ilk 10’a girmiş birisini yakaladığından habersizdi. Bu sırada Bundy’nin ona “Keşke beni öldürmüş olsaydın” dediğini duymuştu.

Florida Yargılaması

Bundy, Haziran 1979’da Chi Omega evinde ki cinayet ve saldırıları suçlamasıyla yargılandı. Duruşma, beş kıt’adan 250 gazeteci tarafından takip ediliyordu ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kez bir mahkeme televizyonda yayınlandı. Mahkeme tarafından atanan beş avukatın varlığına rağmen, Bundy yine kendi savunmasını yaptı. Ted, olası bir ölüm cezasıyla, cinayet suçlamasıyla karşı karşıyaydı ve görünüşe göre önemli olan tek şey onun sorumlu bulunmasıydı.

Tallahassee bölge avukatı ve savunma ekibinin bir üyesi olan Mike Minerva‘ya göre, Bundy’nin 75 yıllık bir hapis cezası karşılığında Levy, Bowman ve Leach‘i öldürmekten suçlu bulunacağına bir mahkeme öncesi görüşme müzakere edildi. Savcılar bu anlaşmayı istiyordu çünkü duruşmada kaybetme olasılıkları oldukça yüksekti. Buna rağmen Bundy taktiksel olarak savunmaya gidebilir ve delillerin aslında o kadar da güvenilir olmadığını ispatlayabilirdi. Bununla birlikte kendisine karşı açılan davanın iyice kötüleşmesinin ardından beraatı için bir dava açabilirdi. Ancak son dakikada Bundy anlaşmayı reddetti. Minerva, “Buny’nin tüm dünyanın önünde ayağa kalkarak suçlu olduğunu söylemesi yeterli olacaktı fakat o yapmadı” dedi.

Duruşmada, o sırada Chi Omega evinin çevresine Bundy’i gören Connie Hastings ve Nita Neary’ın verdiği ifadeler oldukça etkili oldu. Onu elinde bir meşe odunuyla dışarıya çıkarken gördüklerini ifade ettiler. Bununla birlikte adli Odliyolog (Diş Hekimliği) olan Richard Souviron ve Lowell Levine’nin sunduğu raporlar sonucunda Bundy’nin diş izleri ile Lisa Levy’nin sol kalçasında ki diş izleri karşılaştırıldı ve fiziksel olarak eşleştiği belirtildi.

Karar Açıklanıyor

Jüri, 24 Temmuz 1979’da Chi Omega evi saldırısında öldürülen Margaret Bowman ve Lisa Levy cinayetlerinden ve büyük yaralarla kurtulmayı başaran Kathy Kleiner, Karen Chandler ve Cheryl Thomas saldırılardan ve bunlarla birlikte iki hırsızlık suçlamasından suçlu bulundu. Jürinin bu kararı alması 7 saatten daha az bir görüşme yeterli oldu.

Dava yargıcı Edward Cowart, Ted Bundy’i cinayet suçundan ölüm cezasıyla cezalandırdı.

Altı ay sonra, Orlando’da Kimberly Diane Leach‘ı kaçırmak ve tecavüz ettikten sonra öldürmek suçlamasıyla yeniden yargılandı. Bundy, sekiz saatten az süren görüşmeden sonra, esasen okuldan çaldığı minibüse Leach’in binerken gören bir görgü tanığının ifadesi nedeniyle bir kez daha suçlu bulundu. Bu davada suçlu bulunmasın da minibüste ve Leach’in vücudunda bulunan lifler önemli rol oynadı. Bu lifler aynı zamanda Bundy’nin tutuklandığı sırada üzerinde olan ceketle eşleşmişti. Aynı zamanda bu cekette ki lifler olağan dışı bir üretim hatasının da izlerini taşıdığından dolayı birebir eşleşme sağlanmıştı.

Mahkemede Evleniyor

Duruşma devam ettiği sırada Bundy, mahkeme sırasında bir hakimin huzurunda yasal bir evlilik yapılabilmeye izin veren Florida kanunundan faydalandı. Eski sevgilisi olan Carole Ann Boone, mahkeme sırasında ifade verirken ona evlenme teklifi yaptı ve o da bu teklifi kabul etti.

Carole Ann Boone, Bundy’nin mahkemesine onun adına tanıklık yapabilmek için gelmiş ve iki farklı mahkemede de onun lehine tanıklık yapmıştı.

10 Şubat 1980’de Bundy, üçüncü kez elektrikli sandalyede ölüm cezasına çarptırıldı. Bu kararın yargıç tarafından açıklanmasının ardından Bundy jüriye dönerek yargıca “Bu insanlara yanlış karar aldıklarını söyle!” dedi.

Bundy Baba Oluyor

1981 yılının Ekim ayında, Boone bir kız çocuğu doğurdu ve artık Bundy bir babaydı. Raiford Hapishanesinde evlilik ziyaretlerine izin verilmese de mahkumların kadın ziyaretçileriyle yalnız zaman geçirmelerine izin vermek için gardiyanlara rüşvet verdikleri biliniyordu.

Ölüm Süreci ve İtiraflar

12 yaşındaki Kimberly Diane Leach davasının sona ermesinden ve takip eden uzun temyiz sürecinin başlamasından kısa bir süre sonra Bundy, Stephen Michaud ve Hugh Aynesworth ile bir dizi röportaj yapmaya başladı. İtiraf etmenin utancından kaçınmak için çoğunlukla üçüncü şahısla konuşarak ilk kez suç ve düşünce süreçlerinin ayrıntılarını açıklamaya başladı.

Cinsel saldırı sırasında kurbanlarının “Tamamen sahip olma” ihtiyacını karşıladığını söyledi. İlk başta, kurbanlarını “Yakalanma olasılığını ortadan kaldırmak için bir çare olarak” öldürdüğünü ama sonra cinayet, “Maceranın” bir parçası haline gelmişti. “Nihai mutluluk aslında, hayatın alınmasıydı” dedi.

Bundy ayrıca FBI Davranış Analizi Birimi Özel Ajan William Hagmaier‘e de güvenerek itiraflarına devam etti. Hagmaier, Bundy’nin cinayetlerinde hissettiği “Derin ve neredeyse mistik memnuniyet” karşısında oldukça etkilenmişti.

Hagmaier, “Bir süre sonra cinayetin yalnızca bir şehvet veya şiddet suçu olmadığını” söyledi ve “Öldürdüğü her kurban aslında onun bir parçası oluyordu. Her kurbanı onun bir parçası olarak sonsuza dek onunla birlikte kalacaktı” şeklinde açıklamasına devam etti.

Bundy konuşmasında Hagmaier’e “1974’te Lynda Ann Healy’nin cinayetine kadar aslında bir amatör olduğunu ve bu cinayetin sonrasında artık amatör olarak değil artık çok daha iyi bir şekilde öldürmeye başladığını ima etti.”

Bundy, Idaho, Utah ve Colorado’lu dedektiflere, polise bilinmeyen birçok kişi dahil olmak üzere çok sayıda cinayet işlediğini itiraf etti. Utah’ta olduğu zaman, kurbanlarını evine geri getirebileceğini, “Dedektif dergilerinin kapaklarında gösterilen senaryoları yeniden canlandırabileceğini” söyledi. Bununla birlikte “Colorado’da gömülü başka kalıntılar var” diye itiraf etti, ancak ayrıntılı bir şekilde açıklamalarda bulunmayı reddetti.

Colorado dedektiflerinden Matt Lindvall, bu bilgileri açık bir şekilde vermemesini ve artık yeni bilgileri hızlı bir şekilde ulaştırmamasını aslında infazın ileri tarihe alınabilmesi için bir oyun olarak değerlendirdi.

Keppel, “Issaquah bölgesinde ki cesetlerin bırakıldığı alanı (Ott, Naslund ve Hawkins’in kemiklerinin bulunduğu yer) oldukça net bir şekilde hatırlıyordu. Tüm ayrıntıları ve cesetlerin nerelerde olduğunu hatta bölgede olan her şeyi ayrıntılı bir şekilde anlattı. Bu durum o alana daha sonra tekrar defalarca geldiğini ortaya koyuyordu” şeklinde açıkladı.

Bir açıklamasında kendini şöyle tabir etmişti; “Tanıyabileceğiniz en acımasız o**spu çocuğuyum ben” ve işlediği mide bulandırıcı suçlar şüphesiz bu iddiasını doğruluyor.

Ted Bundy’nin evinde bulunan kadın kafalarının saçları yıkanmış, yüzlerinde makyaj ve cinsel tacize uğramış şekilde kayıtlara geçtiği biliniyor. Bu korkunç gerçek kendisine sorulduğunda ise şöyle cevap vermişti; “Bir işi doğru düzgün yapmak için çok uğraşırsanız, unutmak istemezsiniz.

İlk başta sadece 36 cinayeti kabul eden Ted, daha sonra polislere şöyle dedi “O rakama bir basamak daha ekleyin, işte o zaman gerçek sayıyı bulursunuz.

Ted Bundy, başka bir ifadesinde kurbanlarının bazılarını yediğini de itiraf etti, ‘Onlara sahip olmak istiyordum, onlara tecavüz etmek ve hayatlarını almak yetmiyordu.

Ted Bundy, başka bir ifadesinde, “O son nefeslerinin vücudu terk edişini izliyorsunuz. Gözlerindeki o bakış. O durumdaki bir insan Tanrıdır.

Yeniden Kaçma Teşebbüsü

Temmuz 1984’te Raiford gardiyanları, Bundy’nin hücresinde sakladığı iki demir testeresini buldu. Hücrenin pencerelerinden birindeki çelik çubuk, üst ve alttan tamamen kesilmişti ve el yapımı sabun bazlı bir yapıştırıcı ile gardiyanların fark etmemesi için yerine yapıştırılmıştı. Daha sonra kaçmak istediğinde bu demirleri hızlı bir şekilde yeniden yerinden çıkartarak kaçabilecekti. Birkaç ay sonra gardiyanlar, hücreye gizlenmiş bir de ayna buldular ve Bundy’i farklı bir hücreye taşıdılar.

Bu süre zarfında Bundy, ölüm cezası almış olan bir grup mahkum tarafından saldırıya uğradı. Bu saldırıyı Bundy inkar ediyor olmasına rağmen başka mahkumlar bu saldırıyı doğrulamış ve saldırıda “Tecavüz” edildiğini söylemişti.

Kısa bir süre sonra, bir diğer tanınmış suçlu olan John Hinckley, Jr. (30 Mart 1981’de Washington’daki ABD Başkanı Ronald Reagan’a suikast girişiminde bulundu.) ile gizli görüşmelerinden dolayı disiplin cezası aldı.

Bundy, FBI’a Yardımcı Oluyor

1984 Ekim’inde Bundy, Dedektif Robert Keppel ile yeni konuşmalar yapmaya başladı. Bu konuşmaların genel amacı ise aslında “Green River Katili” olarak isimlendirilen katilin yakalanması için kendisi gibi seri katil olan Bundy’den “Seri katil psikolojisi konusunda” yardım almaktı.

Green River Katilinin işlediği ilk cinayetlerinin ardından King Country Polis Şefliği tarafından katilin yakalanmasına yönelik bir birlik oluşturuldu ve cinayetler incelendi. Bu birlikte bulunan en tanınmış isimlerden olan dedektif Robert Keppel ve polis şefi Dave Reichert katilin yakalanmasına yönelik çalışmalarını yaparken yine seri cinayetlerden mahkum edilmiş Ted Bundy ile belirli aralıklarla katil hakkında görüşmeler yapıyorlardı.

Bundy, Ridgway’in psikolojisi ve onu cinayet işlemeye güdüleyen faktörler hakkında izlenimlerini paylaştı ve katilin davranışları üzerine görüşler öne sürdü. Bundy, katilin cesetlerin bulunduğu yere tekrar dönüp onlarla tekrar cinsel ilişkiye girebileceği ihtimalini, ayrıca polislere olay yerine gittiklerinde eğer yeni kazılmış bir mezar bulurlarsa, mezarın kazıldığı bölgenin yakınlarına çeşitli işaretler bırakmaları ve katilin gelip gelmediğini veya gömülen cesedi bulmanın böylece mümkün olabileceğini tavsiyesinde bulundu. Ayrıca bu sırada polis birliğine suç psikolojisi hakkında araştırmalarda bulunmuş, Green River Katili hakkında da birçok inceleme yazısı yazmış, FBI’ın tanınmış özel ajanlarından John E.Douglas da katılmıştır.

Yapılan yoğun çalışmaların ardından Green River Katilinin aslında Gary Ridgway olduğu ortaya çıkartılmıştır. Başlangıçta 48 ayrı cinayetten mahkumiyetine karar verilmiş, sonrasında kendisi bu sayının neredeyse iki katı civarında cinayet işlediğini itiraf etmiştir.

Karar Aşaması

Tüm temyiz yolları tükenip ve suçlarını inkar etmek için daha fazla motivasyonu kalmadığından dolayı, Bundy, dedektiflerle açıkça konuşmayı kabul etti. Keppel’e, baş şüpheli olduğu için Washington ve Oregon cinayetlerinin sekizinin tamamını gerçekleştirdiğini itiraf etti. Washington’da daha önce bilinmeyen üç kurban ve Oregon’da daha önce tanımlamayı reddettiği iki kişiyi daha tanımladı. Beşinci bir cinayet olarak Donna Manson‘un cesedini Taylor Dağı’nda bıraktığını, ancak başını Kloepfer’in şöminesinde yaktığını söyledi. Bundy, Keppel’e “Yaptığım her şeyden muhtemelen beni affetmesi en muhtemel olanı zavallı Liz (Elizabeth Kloepfer)” dedi.

Mahkeme sonucunun aslında asla değişmeyeceğini anlayan Bundy, daha düşük bir ceza alabilmek için lobi yapmaya başladı. Genç bir Florida avukatı olan ve Bundy’nin son iddia edilen sevgilisi olduğu iddia edilen Diana Weiner, Colorado ve Utah’ta öldürülen birçok kurbanın ailelerine giderek onlara Florida Valisi Bob Martinez’den Bundy’e daha fazla bilgi vermesi için zaman vermesini ve cezanın uygulanmasının ertelemesi için talepte bulunmalarını istedi. Fakat bu istek tüm kurban yakınları tarafından reddedildi.

Nelson, “Aileler zaten kurbanların öldüğüne ve Ted’in onları öldürdüğüne inanıyordu. Bundy’nin itirafına ihtiyaçları yoktu” dedi. Aynı zamanda Florida Valisi Bob Martinez, herhangi bir durumda daha fazla gecikmeye razı olmayacağını açıkça belirtti. Gazetecilere verdiği demeçte, “Sistemi manipüle etmeyeceğiz” dedi. “Onun kurbanların cesetleriyle ilgili “Kendi hayatı” için pazarlık yapması alçakça” dedi.

Eski sevgilisi Carole Ann Boone, bütün davaları boyunca Bundy’nin masumiyetini savunmuştu ve aslında suçlu olduğunu kabul etmesiyle derinden ihanete uğradığını hissetmişti. Kızıyla birlikte Washington’a geri döndü ve infaz sabahı Bundy’nin telefon görüşmesini kabul etmeyi reddetti.

FBI Davranış Analizi Birimi Özel Ajan William Hagmaier, Bundy’nin araştırmacılarla yaptığı son görüşmelerde yer almıştı ve Bundy’nin bu görüşmelerin birisinde “İnfazın gerçekleşmesinden bir gün önce intihar etmek istediğini ve devlete ölümünü izletmekten hiç memnun olmadığını” söyledi.

Dava süreci 29 Temmuz 1979’a kadar sürdü. Savunma avukatları verilmesine rağmen Bundy savunmasını kendisi yaptı. Suçlu bulunduktan sonra hakim Edward Cowart tarafından ölüme mahkum edildi. Duruşmalar sürerken Carole Ann Boone ile mahkeme salonunda evlendi. Duruşma ve hapis boyunca yüzlerce kadın hayranından mektup aldı.

Yargıç Edward Cowart idam kararını açıklarken şunları söyledi:

İdamınıza karar verilmiştir, ölene kadar vücudunuza mevcut sistemle elektrik verilecektir. Genç adam, kendinize iyi bakın. Bunu samimi olarak söylüyorum, kendinize iyi bakın. Şu anda yaşadığımız gibi, bu mahkeme salonunda insanlığın tamamiyle heba edildiğine tanık olmak bu salondakiler için trajedidir. Zeki, genç bir adamsınız. İyi bir avukat olabilirdiniz, arkamda çalıştığınızı görmek beni mutlu ederdi, fakat ortak, yanlış yoldan gittiniz. Kendinize iyi bakın. Size karşı düşmanlık beslemiyorum, bunu bilmenizi isterim. Kendinize iyi bakın.

Ekim 1982’de karısı Boone bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Fakat Boone daha sonra boşandı, kızının ve kendisinin soyadını değiştirdi.

Yıllar içinde Bundy, Florida Devlet Hapishanesi’nde ölüm sırasını bekledi. Sık sık FBI ajanlarının ziyaretine uğradı. Özel ajan Hagmaier’e birçok itirafta bulundu, daha sonra onu en iyi arkadaşı olarak tanımlayacaktı. Birçok cinayeti anlattı, onlarca faili meçhul cinayetin çözülmesinde yardımcı oldu.

1984 yılında dedektif Robert Keppel, Bundy’ye Green River katili araştırmasında yardımcı olması teklifinde bulundu. Keppel ve diğer dedektif Dave Reichert Bundy ile çeşitli görüşmeler yaptı. Keppel ve Dave bu görüşmelerin işe yaradığını, çözülemeyen cinayetlerin detaylarını Bundy’den öğrendiklerini söylediler.

İdam edilmeden bir gün önce, Dr. James Dobson’la (Hristiyan bir kurum olan Focus on the Family’nin başkanı), Bundy ile televizyon röportajı yaptı. Bundy, şiddet içerikli pornografi tüketiminin kendisindeki şiddetin şekil ve tarzını belirlemeye yardımcı olduğunu, böylece ‘tanımlanamayacak kadar korkunç bir davranışa’ yönlendirdiğini iddia etti. Aynı zamanda medyadaki şiddetin, ‘özellikle sekse bulandırılmış şiddetin’, gençleri ‘yeni Ted Bundy’ler yaratmaya ittiğini’ söyledi. Hagmair’e göre Bundy son günlerinde intiharı düşündü fakat bundan vazgeçti.

İdam günü sabahı biftek, tavada yumurta ve patates yedi, kahve içti. Gardiyanlardan alınan bilgiye göre, hazırlık için hücresinden zorla çıkarıldı.

23 Ocak 1989 günü, saat 7:06’da Bundy Elektrikli sandalyede, Kimberly Leach cinayetinden idam edildi. Son sözleri, “Aileme ve arkadaşlarıma sevgilerimi iletmenizi istiyorum” oldu. 2.000 volt elektrik vücudunda iki dakikadan kısa bir süre gezdi. 7:16’da öldüğü açıklandı.

Yaklaşık 2.000 kişi bu idamı kutlayarak, şarkı söyledi dans etti ve yürüyüş gerçekleştirdi. Ayrıca cezaevinin karşısında havai fişekler patlatıldı. Bundy’nin cesedini taşıyan beyaz cenaze arabası cezaevinden ayrıldıktan sonra yüksek sesle alkışlanarak protesto edildi.

Ted Bundy cesedi Gainesville’de yakıldı ve külleri vasiyeti uyarınca Washington State Cascade Range‘da açıklanmayan bir yerde dağıtıldı.

Kurbanlardan biri olan Eleanor Rose’un annesi ise şöyle dedi; “O kızlara yaptığı her şeyden sonra, o kadar eziyet, boğma, küçük düşürme, eziyet ve işkenceden sonra elektrikli sandalye ona fazla merhametli davranmak oldu.

Filmler

Ted Bundy, popüler kültürde de yer buldu ve hakkında birçok film çekildi.

  • Matthew Bright’ın yönettiği Ted Bundy 2002’de piyasaya sürüldü. Bundy’yi Michael Reilly Burke canlandırdı.
  • The Stranger Beside Me 2003’te piyasaya sürüldü, Billy Campbell Bundy’yi, Barbara Hershey Ann Rule’u canlandırdı.
  • Keppel’in kitabı The Riverman 2004’te sinemaya uyarlandı, Cary Elwes Bundy’yi canlandırdı.
  • “Bundy: An American Icon” 2008’de piyasaya sürüldü, Michael Feifer’in yönettiği filmde, Corin Nemec Ted Bundy rolünü canlandırdı.
  • Ted Bundy hakkında çekilen “Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile” filminin ilk gösterimi 26 Ocak 2019’da yapıldı. Joe Berlinger’ın yönettiği filmde, Ted Bundy’i Zac Efron canlandırdı.
  • Netflix film ve dizi şirketi Ted Bundy hakkında “Bir Katilin İfadeleri: Ted Bundy” adlı bir belgesel piyasaya sürmüştür. Bu belgesel Bundy’nin davasının ulusal kanalda canlı yayınlandığı görüntüler, röportajlar, Bundy’nin annesinin idam kararı sonundaki açıklamaları gibi gerçek görüntülere yer vermiştir.

Farklı Şeyler

  • Thomas Harris’in romanı Kuzuların Sessizliği’ndeki Buffalo Bill karakterinde Bundy`den de bir parça vardır. Bundy gibi Bill de kolundan yaralı taklidi yaparak öldürmeyi düşündüğü kadınlara yaklaşmaktadır. Ayrıca Hannibal Lecter’in hücrede yaptığı görüşmelerin de Bundy’nin Keppel ile yaptığı görüşmelerden esinlendiği söylenilmektedir.
  • Amerikan Sapığı filminde Christian Bale sık sık Bundy’ye gönderme yapmaktadır.
  • Prison Break’te Theodore Bagwell karakteri Ted Bundy’den (Theodore Bundy) ilham alınarak ortaya çıkartılmıştır.
  • Korn vokalisti Jonathan Davis’in seri katil koleksiyonunda Bundy’nin VW arabası da bulunmaktadır.
  • The Following isimli televizyon dizisinde Joe Carrol isimli karakter Ted Bundy’den esinlenmiştir.
  • Kosta Kortidis’in yazdığı tiyatro eseri “Ted Bundy”‘de katilin Florida Eyalet Hapishanesi’nde idam edileceği son günde celladıyla yaşadıkları konu edilmiştir. Tiyatro Keyfi yapımı oyunda; Bundy’yi Orhan Kılıç, celladı ise Kemal Başar canlandırmıştır.

Kurbanlar

İnfazından önceki gece, Bundy 30 cinayeti itiraf etti, ancak gerçek toplam bilinmiyor. Yayınlanan tahminler 100 veya daha yüksek bir orana ulaştı ve Bundy bu spekülasyonu teşvik etmek için ara sıra şifreli yorumlar yaptı.

İlk başta sadece 36 cinayeti kabul eden Ted, daha sonra polislere şöyle dedi “O rakama bir basamak daha ekleyin, işte o zaman gerçek sayıyı bulursunuz.

Bundy’nin idamdan önceki son ayinini yaptıran Metodist din adamı, “Ne kadarını öldürdüğünü ya da neden öldürdüğünü bile bildiğini sanmıyorum. Bu benim izlenim ve oldukça güçlü bir izlenim olduğunu düşünüyorum” dedi.

İnfazından önceki akşam, Bundy kurbanlarını Bill Hagmaier ile eyalet bazında toplam 30 görevliye itiraf etmişti:

  • Washington’da, 11 kişi (Oregon’da kaçırılan, ancak Washington’da öldürülen ve tanımlanamayan 3 kişi dahil)
  • Utah’da, 8 kişi (3 tanımlanamayan)
  • Colorado’da, 3 kişi
  • Florida’da, 3 kişi
  • Oregon, 2 kişi (2 tanımlanamayan)
  • Idaho, 2 kişi (1 tanımlanamayan)
  • Kaliforniya’da, 1 kişi (tanımlanamayan)

Aşağıdakiler, tespit edilen 20 mağdurun ve tespit edilen beş kişinin kronolojik bir özetidir:

1974

Washington, Oregon

4 Ocak: Karen Sparks – 18 Yaşında: Bundy Joni Lenz olarak tanımlandı. Feci şekilde dövüldü. Cinsel tacize uğradı. Çok ağır şekilde yaralanmasına rağmen hayatta kalmayı başardı.

1 Şubat: Lynda Ann Healy – 21 Yaşında: Genç kızı feci şekilde dövdü sonra oradan kaçırarak Taylor dağına götürdü. Daha sonra sadece kafatası ve çene kemiği bulundu.

12 Mart: Donna Gail Manson – 19 Yaşında: Evergreen Eyalet Koleji’nden bir konsere yürürken kaçırıldı. Bundy cesedini Taylor Dağına gömdüğünü söyledi fakat asla bulunamadı.

17 Nisan: Susan Elaine Rancourt – 18 Yaşında: Central Washington State College’de bir akşam danışman toplantısına katıldıktan sonra ortadan kayboldu. 1975 yılında Taylor dağında kafatası ve çene kemikleri bulundu.

6 Mayıs: Roberta Kathleen Parks – 22 Yaşında: Corvallis’deki Oregon Eyalet Üniversitesi’nden kayboldu. 1975 yılında Taylor dağında kafatası ve çene kemikleri bulundu.

1 Haziran: Brenda Carol Ball– 22 Yaşında: Burien’deki Flame Tavern’den ayrıldıktan sonra kayboldu. 1975 yılında Taylor dağında kafatası ve çene kemikleri bulundu.

11 Haziran: Georgann Hawkins  (Genellikle “Georgeann” şeklinde yanlış yazılmaktadır) – 18 Yaşında: Evinin arkasındaki bir sokaktan kaçırıldı. Issaquah’daki bir servis yolunda bulunan fazladan bir femur ve birkaç omur kemiğinin daha sonra Bundy tarafından Georgann Hawkins’a ait olduğu açıklandı.

14 Temmuz: Janice Ann Ott – 23 Yaşında: Sammamish Gölü Eyalet Parkı’ndan kaçırıldı. 1975 yılında Issaquah bölgesinde iskelet kalıntıları bulunudu.

14 Temmuz: Denise Marie Naslund – 19 Yaşında: Aynı parktan Ott’ten dört saatinden sonra kaçırıldı. 1975 yılında Issaquah bölgesinde iskelet kalıntıları bulunudu.

Utah, Colorado, Idaho

2 Ekim: Nancy Wilcox – 16 Yaşında: Utah, Holladay’da saldırıya uğradı, tecavüz edildi ve öldürüldü. Bundy, Salt Lake City’nin 320 km güneyinde bulunan Capitol Reef Milli Parkı yakınında bir yere gömdüğünü söyledi. Fakat asla bulunamadı.

18 Ekim: Melissa Anne Smith – 17 Yaşında: Utah, Midvale’de kayboldu; cesedi dokuz gün sonra dağlık bölgede bulundu.

31 Ekim: Laura Ann Aime – 17 Yaşında: Utah Lehi’de kayboldu. Feci şekilde dövüldükten sonra tecavüz edilip öldürüldü. Cesedi American Fork Canyon’ndaki yürüyüşçüler tarafından bulundu.

8 Kasım: Carol DaRonch – 18 Yaşında: Utah Murray’de kaçırılmaya çalışıldı; Bundy’nin arabasından kaçtı ve hayatta kaldı.

8 Kasım: Debra Jean Kent – 17 Yaşında: Utah Bountiful’de kardeşini okula bıraktıktan sonra kayboldu. Bundy, Bountiful’nin 160 km güneyinde Fairview, Utah yakınlarında bir yere bıraktığını söyledi. Çok küçük bir iskelet kalıntısı (bir patella) bulundu. 2015 yılında yapılan DNA testinden sonra bulunan kalıntının Debra Jean Kent olduğu belirlendi.

1975

Utah, Colorado, Idaho

12 Ocak: Caryn Eileen Campbell – 23 Yaşında: Colorado, Snowmass’daki bir otel koridorunda kayboldu. Cesedi 36 gün sonra, otelin yakınındaki toprak yol üzerinde bulundu.

15 Mart: Julie Cunningham – 26 Yaşında: Colorado, Vail’de bir meyhaneye giderken kayboldu. Bundy, Rifle yakınlarında, Vail’in 140 km batısında gömülü olduğunu söyledi fakat hiç bulunamadı.

6 Nisan: Denise Lynn Oliverson – 25 Yaşında: Ailesinin Colorado, Grand Junction’daki evine bisikletiyle giderken kaçırıldı. Bundy, cesedi Grand Junction’ın 8 km batısındaki Colorado Nehri’ne attığını söyledi ancak hiçbir zaman bulunamadı.

6 Mayıs: Lynette Dawn Culver – 12 Yaşında: Idaho Pocatello’daki Alameda Junior Lisesinden kaçırıldı. Bundy, cesedi Snake nehrine attığını söyledi ancak hiçbir zaman bulunamadı.

28 Haziran: Susan Curtis – 15 Yaşında: Brigham Young Üniversitesi’ndeki bir gençlik konferansı sırasında ortadan kayboldu. Bundy, cesedini Price, Utah yakınlarında, Provo’nun 121 km güneydoğusuna gömdüğünü söyledi ancak hiçbir zaman bulunamadı.

1978

Florida

15 Ocak: Margaret Elizabeth Bowman – 21 Yaşında: Chi Omega evinde saldırıya uğradı. İşkence edildi ve tecavüz edildikten sonra öldürüldü.
15 Ocak: Lisa Levy – 20 Yaşında: Chi Omega evinde saldırıya uğradı. İşkence edildi ve tecavüz edildikten sonra öldürüldü.
15 Ocak: Karen Chandler – 21 Yaşında: Chi Omega evinde saldırıya uğradı. Yaralı olarak kurtuldu.
15 Ocak: Kathy Kleiner – 21 Yaşında: Chi Omega evinde saldırıya uğradı. Yaralı olarak kurtuldu.
15 Ocak: Cheryl Thomas – 21 Yaşında: Chi Omega evinden 8 km uzakta saldırıya uğradı. Yaralı olarak kurtuldu.
9 Şubat: Kimberly Diane Leach – 12 Yaşında: Florida’daki Lake City’deki lise okulundan kaçırıldı. Suwannee Nehri Eyalet Parkı yakınında, Lake City’nin 69 km batısında iskelet kalıntıları bulundu.

 

RESİMLER

Ted Bundy 1950

Ted Bundy 1953

Ted Bundy, üvey babasıyla, 1953

Aile fotoğrafı 1960. Uzun süredir kız kardeşinin annesi olduğunu düşünüyordu.

1960 – 7. sınıf yıllığı.

Mezuniyet fotoğrafı

Bir komşusuyla birlikte

Ted Bundy, Meg Anders ile birlikte.

13 Şubat 1980’de çekilmiş.

1978 FBI

Mahkumiyetinden sonra, 1979 yılında Bundy çekilmiş fotoğrafı.

2 Ekim 1975’te, Jean Graham ve Debby Kent’in bir arkadaşı ile birlikte Carol DaRonch’tan, Utah polis karakolunda biri Bundy olan yedi erkeğin arasından suçluyu seçmeleri istendi.

Carol DaRonch, kendisine saldıran adam olarak kadrodan Ted’i seçtiğinde araştırmacılar şaşırmadı. Jean Graham ve Debby Kent’in bir arkadaşı da, Debby Kent’in kaybolduğu gece oditoryumda dolaşırken gördükleri adam olarak grup içerisinden Ted’i işaret ettiler.

Carol DaRonch

Eski bir hukuk öğrencisi olan Ted Bundy duruşmada kendi savunmasını yaptı.

İlk Florida davasında Bundy. Chi Omega cinayetleri yüzünden ölüm cezasına çarptırıldı.

Bir adli patolog Ted Bundy’nin dişlerinin alçı dökümü alıyor.

Dr. Souviron, Lisa Levy’nin vücudunda bulunan ısırık izi yaralanmalarını anlattı. Konuştuğu gibi, jüriye cinayet gecesinde çekilmiş ısırık izlerinin tam boyutlu fotoğrafları gösterildi. Doktor, mağdurda geride bırakılan girintilerin benzersizliğine dikkat çekti ve onları Bundy’nin dişlerinin tam ölçekli resimleriyle karşılaştırdı. Mükemmel bir şekilde eşleşmişlerdi.

Bundy’nin Lisa Levy’nin vücudunda ısırık izleri oluşturduğu konusunda hiçbir şüphe kalmamıştı. Fotoğraflar, savcılığın Bundy’yi suça bağlamasında en büyük delil olacaktır.

Richard Souviron, Bundy’nin temyiz duruşmasında kanıt sundu

Ted Bundy kanıt okuyor.

Bundy, avukatlarla mahkemede toplantı yapıyor.

Ted Bundy suçlu bulunduğunda verdiği tepki.

Theodore Bundy, 9 Şubat 1980’de Jüri önünde. Kimberly Leach’in katledilmesi davasında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı . Ancak jüri kısa bir süre sonra ölüm cezasını önerdi.

Ted Bundy’nin 30 Aralık 1977’de tavandan bir delik açarak kaçtığı hücresi.

Yetkililer kaçtıktan sonra Ted Bundy’yi izlemek için köpek kullanmaya çalışıyor.

Ted Bundy’nin hapisten kaçmasından sonra

7 Haziran 1977’de, Adliyedeki kütüphaneden açık bir pencereden atlamayı başardı, bu sırada bileğini yaraladı ve özgürlüğe kaçtı. 16 Haziran’da darmadağın bir halde tekrar ele geçirildi.

Bundy, 1978’de Tallahassee’deki Fla adliye sarayından çıkıyor. Sol bacağında, onu kaçmaması için bir aparat takılmış (dikkatli bakın)

Her zaman dikkat çeken Bundy, 1978’de Tallahassee, Fla’da hapishaneye götürülmeyi beklerken medya ile konuşuyor.

27 Temmuz 1978 – Ken Karsaris, Bundy’e Chi Omega cinayetleri için iddianamesini okuyor.

Bundy, Chi Omega cinayetleriyle ilgili iddianamesinden sonra basına veda ediyor.

Adliyeye giderken Bundy.

Leon İlçesi mahkemesinden ayrılan Bundy.

1997’de 25.000 ABD Doları’na satışa sunulan Bundy’nin 1968 Volkswagen Beetle’i

Suç işlerken kullandığı levye

Son röportaj

Ted Bundy’nin Televizyon İzleyicisindeki Yüzü – 24 Ocak 1989 – Starke, Florida, ABD

Ted Bundy, 24 Ocak’ta saat 07: 1989’da Florida’daki Starke Eyalet hapishanesindeki elektrikli sandalyede idam edildi.

Yakıldı ve külleri, kurbanlarının çoğunun bulunduğu Washington’daki Cascade dağlarına döküldü.

Huntsville’deki Texas Prison Müzesi’nde Bundy’nin idam edildiği “Old Sparky” elektrikli sandalyesi.

Bundy’nin cesedini taşıyan cenaze arabası.

Muayene Ofisine Taşınan Ted Bundy’nin cesedi.

Tıbbi Muayene Ofisine gelen Bundy’nin cesedi.

Bundy’nin cansız vücudu. Son yemeği için biftek, yumurta, kızarmış patates ve kahve vardı.

 

Etiketler : Ted Bundy ölüm anı Ted Bundy nasıl öldü Ted Bundy hastalığı Ted Bundy kurbanları Ted Bundy kimdir seri katil Ted Bundy
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image

Bunlar da ilginizi çekebilir

Andrey Romanoviç Çikatilo Kimdir?

Andrey Romanoviç Çikatilo Kimdir?

Andrey Romanoviç Çikatilo, Sovyetler Birliği'nde faaliyet göstermiş en az 52 kişiye yaptığı cinsel saldırı, cinayet ve vahşice sonuçlanan suçlardan dolayı tutuklanan ve idam edilen bir seri katildir. Kendisine "Rostov Kasabı", "Rostov Canavarı" ve "Kırmızı Kasap" gibi lakaplar verilmiştir. 1978-1990 yıllarında, Ukrayna ve Rusya'da en az 52 genç kadın ve çocuğu öldürmesiyle tanınmaktadır. Çoğunlukla öldürdüğü insanlar genç ve savunmasız çocuklardı ve cinayetler vahşi şekilde işlenmişti. Çikatilo, 1992 yılında yakalanmış, 1994 yılında idam edilmiştir.

5 yıl önce
Katil Ali Asghar Boroujerdi Kimdir?

Katil Ali Asghar Boroujerdi Kimdir?

İran’da Katil Asgar (Asghar-e Ghatel, Asghar Qatel, Katil Asghar) olarak bilinen Ali Asghar Borujerdi, 20. yüzyılda yaşamış olan bir seri katildir. Borujerdi, İran’ın ilk eşcinsel tecavüzcüsü ve ilk seri katilidir.

5 yıl önce
Seri Katil Mehmet Ali Çayıroğlu Kimdir?

Seri Katil Mehmet Ali Çayıroğlu Kimdir?

Mehmet Ali Çayıroğlu, Ordu ve Samsun illerinde 2013-2018 yılları arasında en az 11 kişiyi öldürdüğü iddia edilen Türk seri katilidir. Olaylar, altı yıl boyunca gerçekleşti ve kurbanları genellikle yalnız yaşayan kadınlar olmakla birlikte, yaşları 18 ile 60 arasında değişen erkekleri de hedef aldığı iddia edildi. 2018 yılında yakalandı ve 5 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mehmet Ali Çayıroğlu daha sonra cezasının kesinleşmesi için temyize başvurdu.

5 yıl önce
ad image
ad image